Yeni Başlayacaklara Öğütler

[Alfa]

Yeni Başlayacak Gençlere…

Motosiklet bağımlılık yapar. Kış geçip de günler uzamaya, havalar ısınmaya başladığında mavi gök ve ılık meltem sizi yollara davet eder. Yollarda kuşlar gibi uçmağa çağrılırsınız, doğanın kokusunu koklamağa, rüzgârı ve hızı hissetmeğe koşarsınız. Bazıları özgürlüğün bazıları yabanın çağrısı der. Motosikletin selesine bir kere oturduğunuzda motorun titreşimini, rüzgarı ve rüzgarla beraber esen duygularınızı asla unutamazsınız.

Eğitim sizin kazalara karışma ihtimalinizi azaltacak tek faktördür. İyi bir temel eğitim ve takiben yeterli talimler yapılmadan trafiğe çıkılmamalıdır. Ehliyet alınmış olmasının zaruriliğini söylemeğe bile gerek yok. Ehliyetinizi aldıktan sonra da kendinizi sürekli eğitmelisiniz. Bazı sürüş alışkanlıkları uzun zaman kullanılmazsa unutulur. Yani eğitimlerinizi tamamladıktan sonrada düzenli sürüşler yapılmazsa alışkanlıklarınız gerileyebilir.

Diyelim siz kararınızı verdiniz ve motorcu olmak istiyorsunuz. Ailenizden de bu konuda onay aldınız. Ailenizin onayı çok önemlidir. Sonra iyi bir eğitim alın ve bununla birlikte ehliyetinizi de alın. Motosikletinizi alırken bütçenizden kask, korumalı ceket ve pantolon, eldiven, bot gibi güvenlik donanımları içinde bir meblağı mutlaka ayırın. Nasıl ki lastiksiz motosiklet yürümez aynı şekilde güvenlik donanımları olmadan da sürücülük güvenli ve sağlıklı bir şekilde yapılamaz.

Şimdi hangi motorla başlamalısınız? Küçük kapasiteli, gazını kontrol edebileceğiniz bir motorlarla, 200-400cc arası ve ikinci el ucuz bir motor olsun ki talimlerde kasılmayasınız. Kendinizden çok, gıcır gıcır yeni motosikletinizi düşünürseniz rahat talim yapamazsınız. Bu sebeple yeni, pahalı bir makine ile başlamayın. Talimlerinizde ilerledikçe de hemen yeni ve hızlı bir motora aklınızı takmayın. Yeterince sürüş tecrübesi edindikten(1-2 yıl) sonra istediğiniz motoru alabilirsiniz ama onun öncesinde bunu yapmayın.

İyi eğitilmiş kaslar şanstan hızlıdır ve unutmayın motosikletten her düşen ayağa kalkacak diye bir garanti yoktur. Motor hata affetmez ve sürücülüğü ciddi bir disiplin ister.

Rüzgarınız bol olsun...
Alpaslan Kuzucan
_________________
Karanlığa küfür edeceğinize kalkıp bir mum yakın. Konfiçyüs.

http://alfamotosiklet.blogspot.com
www.alfamotosiklet.net

[Sponsor Linkler]

[__face__]

Alfa, Abicim çok kifayetli bilgiler, harika bir anlatım...

Bizimle, o değerli tecrübelerini paylaşmana çok seviniyorum ve bunun devamını diliyorum...

Sonsuz saygılar...
_________________
...der __face__

Feyzhan
ÖZTÜRK
545 401 45 46

[Alfa]

Elbette trafikte 20 yıl tecrübeli birisi 18 yaşındaki bir gence oranla çok ileridedir. Esasen trafik tecrübesi işin yarısından fazlasıdır. Ancak gençlerde de biraz motorculuğa yatkınlık olursa, İstanbul gibi devasa kentlerin trafikleri hariç, yavaştan alarak trafiğe alışabilirler. Bu genç insanlarda kendileri sürmese bile en azından toplu ulaşım vasıtalarında, ebeveynlerinin arabalarında vs. yolcu olduklarından bu işe aşinadırlar. Bu çağda artık araba ve trafikten uzak yerler kalmadı gibi. Hâlbuki benim çocukluğumda ve gençliğimde de Anadolu’nun köylerinden şehirlere ilk geldiklerinde otobüslere binemeyenler ya da otobüs tuttuğu için kusanlar çok olurdu. İstanbul’da da bu böyleydi.

Şimdi ki gençler bu bakımdan çok şanslı. Bir kere motosikletlerin güvenliği bizim zamanımızda kullandıklarımızla kıyaslanamayacak ölçüde yüksek. İkincisi tıb bizim zamanımızla kıyaslanamayacak kadar ilerledi. Yollar süper leşti.

Yalnız bu dönemde garip bir hastalık çıktı. Bizim zamanımızda olmayan bir hastalık. Kızgın Japon’un tabiriyle ''Eğitim bakireleri'' türedi. Kuvvetli temelleri olmayan, bunu yalan dolanla kapatmaya çalışan artistler. Bu türlerin gereksiz olarak her halta bilirkişi edasıyla burunlarını sokması birçok eski motorcuyu da soğuttu. Ben dâhil. Şimdi bir de etekli demokrasimizin devamı olarak ''Kadınlar daha iyi öğreniyorlar!'' saçmalığı çıktı. Neyi daha iyi öğreniyorlar? Yollarda kadın sürücülerin hali gözler önünde. Elbette kadın erkek eşittir yani kadınlarda en az erkekler kadar bu işi iyi yapabilirler ama o zaman biraz erkekleşmeleri gerekir. Yani salonda gezer gibi kadınlara yol verilsin, kadınlara öncelik verilsin, telefonla konuşurken trafiği engellemek hatta tıkamak bizim hakkımız, her yol bizim korna çalınmasın yada sürüş esnasında makyaj yaparken adam ezmişsek ne olmuş, siz önce bir kadınla konuşmayı öğrenin. Yahu adamı ezdin. Cevap, o baksaydı gittiği yere gibi sinden terbiyesizliklerden vaz geçmelidirler. Şunu da bilmeliler ki ne motor ne de araba uzun tırnaklarla ve yüksek topuklu pabuçlarla kullanılmamalıdır. Erkeklerden ayı olanları da adam sınıfına geçmeli, sürüş esnasında cep telefonu kullanmamalı ve her iki cinsten de bazıları adam olmuyorlarsa toplum tarafından oldurulmalılardır.

Ve alkol, bilin ki sürüş ve alkol yan yana gelirse ölümlerin gelmesi kaçınılmaz olur.

Ve bazı haramzade zengin çocuklarının kudurup yarıştığı Bağdat Caddesi gibi mekânlarda yarışıp onu bunu öldürmeyin. Paranın sarhoşluğundaki şaşırmış insanlara - Av Mevsimi - filmini seyretmelerini öneririm.
_________________
Karanlığa küfür edeceğinize kalkıp bir mum yakın. Konfiçyüs.

http://alfamotosiklet.blogspot.com
www.alfamotosiklet.net