suriye ürdün lübnan gezimiz--- raporun devamı

[hasan17]

arkadaşlar merhaba
sizlerle bir gezimi daha paylaşmak istedim . yalnız bu defa raporu hazırlama işi yol arkadaşlarımdan biri üslendiğinden banada hazıra konmak düştü.
...................................................................................................


Suriye-Ürdün-Lübnan Turu…

Arkadaşlar Merhaba,

22 Mayıs 2010 tarihinde başlayıp, 4 Haziran 2010 tarihinde biten, 14 günlük Suriye-Ürdün-Lübnan gezimizi sizlerle paylaşmak istedim. Gezide ortalama 5.800 km yol yaptık. Gün gün yapılan km değerleri ve konaklama yaptığımız noktalar aşağıdadır;






Gezi ekibini kısaca tanıtmak gerekirse;

Levent OLGAÇLI - BALIKESİR
BMW 1150 GS Advanture, 2002



Hasan YAPICI - ÇANAKKALE - BİGA
Yamaha Tenere-650, 2009




Ve ben; Ahmet YILMAZ – ÇANAKKALE- ÇAN
HONDA-TRANSALP, 06


*******

Gezinin planlaması çok ilginç bir şekilde oluştu. Yukarıdaki üçlü olarak 2010 yazı için Balkan turu düşünüyorduk. Sonrasında Antakya ve Güneydoğu Anadolu turuna döndük. Sonra Antakya'ya gitmişken ve hazır vizeler kalkmışken Suriye'ye de geçelim, Güneydoğu Anadolu'ya sonra gideriz dedik. Malum, en sonunda hazır Suriye'ye girmişken Ürdün ve Lübnan'ı da görelim diyerek plana son noktayı koyduk...

Gezi bölgesi netleşince, planlama işini ben üstlendim. Birçok gezi raporu okuyarak, bazı arkadaşları telefonla rahatsız ederek bilgiler almaya çalıştım. Internet üzerinde yazılan raporlar çok işime yaradı. Emek verip yazan her arkadaşa buradan tekrar çok teşekkür etmek istiyorum.

Sanırım üçümüz içinde en uzun tur olacaktı. Ayrıca üçümüz de ilk defa motosiklet ile bir yurtdışı turu yapacaktık. Bu durum çok heyecanlı ve zevkli olsa da bilinmeyenler yüzünden biraz stres yaratmıyor da değildi... Gideceğimiz coğrafya için olumlu, olumsuz birçok yorum okudum. Benim ve arkadaşlarımın yorumunu isterseniz, imkan varsa gidilip görülmesi gereken yerler. Çok farklı bir tecrübe yaşıyorsunuz. Arada sizi tongaya düşürüp paranızı almak isteyenler çıksa da, büyük çoğunluğu insancıl ve çok yardımsever. Birçok kişi işini gücünü bırakıp bizimle beraber otel aradı, birçok araç sahibi bize eskortluk ederek gideceğimiz yere kadar götürdü. Hepsine buradan tekrar teşekkür etmek istiyorum.

Suriye'de büyük hacimli motosiklet yasak olduğundan gittiğimiz her yerde çok büyük ilgi kaynağı olduk. Bu durumu diğer raporlarda okumuştum ama bu boyutta olduğunu tahmin edememiştim.. Ürdün'de zaten motosiklet yasak. Öğrendiğim kadarı ile sadece Kral'ın izin verdiği bir zümre motosiklet kullanabiliyormuş. Onlara da hiç rastlamadık. Lübnan'da da büyük cc motosiklet göremedim. Zaten burada o kadar çok son model lüks araba var ki, insan onların arasında başka bir şey fark edemiyor...

Yeri geldikçe detayları yazmaya çalışacağım. Yalnız aklıma gelmişken şunu söylemeden geçemeyeceğim; eğer bu bölgeye gidecekseniz mutlaka "Kurtlar Vadisi" dizisinden birkaç bölüm izleyerek gidin. Ben bugüne kadar bir bölüm bile izlememiştim. Gittiğimiz üç ülkede de müthiş popüler bu dizi. Türk olduğumuzu anlayan her kişi ilk olarak " Polat, Polat" diye lafa başlıyor. Allahtan orada Memati isimli bir karakter olduğunu biliyordum ve karşılık olarak " Memati, Memati " dediğimde hemen yüzler gülüp sıcak bir ilişki kuruluyordu. Adamlar gece gündüz bu diziyi izliyorlar...

İsterseniz gezimizi gün gün anlatmaya çalışayım sizlere. Uyarmadı demeyin epey fotoğraf var. Yüklemede sorun olursa yenile veya F5 tuşuna basmak zorunda kalabilirsiniz.

Bu sebeple raporumu parçalar halinde yayınlayıp, sayfalara böleceğim. Fotoğraflar farklı 5-6 makinadan toplanmıştır.

========================================

1.GÜN ( 22 Mayıs 2010-Cumartesi )

Yaptığım km 53 Evet sadece 53 km. Çünkü o gün yakınımızdaki Akçakoyun Motosiklet Festivaline gidip Hasan Abi ile buluşacaktım. İşte ilk günkü rotam;



Eşim ve oğlumla vedalaştıktan sonra yola çıktım. Adettendir deyip km göstergemin başlangıç km'sini koyarak fotolara başlayayım;



Remzi arkadaşımızın büyük emekleri ile gerçekleşen festivale, Çan'dan Serdar arkadaşımla gittik. Ürdün'de bile bize yoldaşlık yapan yağmurla ilk buluşmamız bu ilk 53 km'de oldu...

İşte Kızıldeniz turunun ilk kilometreleri. Akçakoyun'a çok sevdiğim Kazdağı'nın eteklerinden yol alarak gidiyoruz. F-650 GS'i ile Serdar;




• * * * * * * * * ** *
Kamp yerine ulaşıyoruz. Çadırlar için yer tespit edip çadırlarımızı kuruyoruz;





Kamp alanında ücretsiz yemeleri yedikten sonra ( hemde ızgara balık ) birkaç yıl öncesine kadar berber dükkanı olarak çalışan asırlık çınara gidiyoruz. Remzi festival için beldenin simgesi haline gelen bu çınarı tekrar aktif ettirmiş. Hasan Abi Kızıldeniz yolculuğu öncesi tıraşını oluyor;




***** * * * * * * * * * * * * * *
Tekrar kamp alanındayız. Güzel sohbetler sonrası konser başlamak üzere. Bu festivalin hayata geçmesinde çok büyük emeği geçen Remzi ve eşi Asiye. Her ikisine buradan tekrar teşekkürler;


Konser için fazla bir şey söylemeye gerek yok sanırım;



Bu kadar hareketten sonra acıkmamak elde değil. Gecenin bir vakti mangallar yanıyor.;






Hasan Abi sabah kalkış saatini 05:00 olarak belirledi. Biraz zor olacak ama yapacak bir şey yok. Her çadırın başında ayrı sohbetlerin olduğu, şarkıların söylendiği ortamda uyumaya çalışıyoruz. Sabah ola hayrola...


=================================

2.GÜN ( 23 Mayıs 2010-Pazar )

Yaptığımız km 686. Gezi boyunca en çok km yaptığımız günlerden biri. Hedefimiz Ermenek'e ulaşmak. Fakat gün içerisinde rota değişiyor. İşte 2. günkü rotamız;



Sabah 05:00'te kalkıyoruz. Gece hiç uyumadım desem yeridir. Çok ilginçtir bazı çadırların başında sohbetler devam ediyor...

Çadırlarımızı topluyoruz. Gece kamp alanında nöbet tutan askerler bize yardımcı oluyor.



Gece yatmadan önce tüm arkadaşlarla vedalaşıyoruz. Biga'dan Tevfik arkadaşımız "Sabah ben de kalkıp sizi yolcu edeceğim " diye diretiyor. Sabah uyandırmaya kıyamıyoruz ama 5 dakika sonra yanımızda beliriyor. Tevfik'çim nazik davranışın için çok teşekkürler;



Evet Kızıldeniz'e doğru hareket anı geldi. Hasan Abi ile Balıkesir'den Levent’i almak için hareket ediyoruz.;


• * * * * * * * * * * * * * *
Yeşillikler ve bol virajlı yoldan Balıkesir'e ulaşıyoruz. Levent Hocam'la bir alışveriş merkezinin önünde buluşuyoruz. Eşi Funda da bizleri yolcu etmek için orada. Kısa bir selamlaşmadan sonra rota için son karar veriliyor;








Son hatıra fotoğrafı;


Ve takım olarak yola çıkıyoruz;

• * * * * * * * * * * * * *
İlk molamızı Bigadiç'te veriyoruz. Sabah kahvaltımızı bir çorbacıda yapıyoruz;


Bol virajlı, yeşillikler içerisinde nefis bi yoldan Simav'a doğru gidiyoruz. Sanırım yol almak için buralardan foto almamışık. Bu arada yağmur bulutları da gökyüzünde bizi takip ediyor. Birkaç yerde ufak ufak atıştırsa da bizi etkilemiyor. Taki Uşak'a 70-80 km kalana kadar. Burada şiddetli bir yağışa yakalanıyoruz. Üzeri kapalı bir çay ocağında ( aslında internetcafe'ymiş) mola vermek zorunda kalıyoruz.






İçerideki bilgisayarlardan meteoroloji sitelerini tarıyoruz. Radar görüntülerinden yağmurun nerede bittiğini bulmaya çalışıyoruz. Yağmur şiddetini azaltınca tekrar yola çıkıyoruz. 10-15 km sonra yağmur tamamen bitiyor.

Uşak'tayız;


Sonra da Isparta;

** * * * * * * * * *
Eğirdir gölü tüm güzelliği ile bizi karşılıyor;




Eğirdir'de kahraman komandolarımız şanlı bayrağımızı dağa taşa kazımışlar;


Şehir merkezinde yemek için mola veriyoruz. Haritadan yol durumuna baktıktan sonra Beyşehir'de konaklamaya karar veriyoruz. Beyşehir için 2 yol var. Biri Beyşehir gölünün kuzey tarafından ki normal yol burası, diğeri ise dağ yolundan yani gölün güney tarafından dolaşmak. Ruhta enduroculuk olunca tabi ki dağ yolunu seçtik. Yolun bir bölümü toprak yoldu. Ama şikayetimiz yok;





** * * * * * * * * *
Rakım yükseldikçe manzara da güzelleşiyor. Hedefimizde çöller ama biz karlı dağlarda yol alıyoruz;




Yolun devamında Vali Çeşmesi Geçidine geliyoruz. Bu yolun her virajı ayrı güzelmiş. Sadece bu bölgeleri gezmek için bir tur düzenlenebilir. İşte geçitten fotolar;










Geçitten ayrıldığımızda hava yavaş yavaş kararmaya başlıyor. Ve anlıyoruz ki Beyşehir'e epey yolumuz varmış. Bu yolu gündüz gitmeyi çok isterdim. İnşallah bir gün... Saat 22:00 civarları Beyşehir'e giriyoruz. Daha girerken de Öğretmenevini görüyoruz. Konaklamayı burada yapmaya karar veriyoruz. Göl kenarında temiz ve güzel bir tesis. Yolu Beyşehir'e düşenlere tavsiye ederim.
Güzel bir duşun ardından alt kattaki kafeteryada buluşup epey bir bardak çay içiyoruz. Yorgunluğumuza çok iyi geliyor. Sonra odalara. Yarın yine erken kalkılacak.

=================================

[Sponsor Linkler]

[Recephoca]

Sizleri sitede epeydir göremiyordum, sebebi anlaşıldı.çok harıka,
sabırsızlıkla diğerlerini bekliyorum.Ekip güzel. Emeğinize sağlık.
_________________
İstanbul Spor Akademisi Mezunu Recep Hoca (Emhttps://www.facebook.com/photo.php?v=567114366699289ekli Öğretmen)

[ulas]

Harika bir gezi düzenlemişsiniz. Benim de uzun zamandır yapmayı planladıım bir gezi Antakya üzerinden Suriye ve Lübnan gezisi. Devamını ve mekanlar hakkındaki izlenimlerinizi merakla bekliyorum.

[wolfmann08]

Her yıl gündemimde olan fakat bir türlü yapamadığım bir rota raporu sabırsızlıkla bekliyorum benim için kaliteli bir kaynak olacağını düşünüyorum. şimdiden emeğinize yüreğinize sağlık diyorum
_________________
XL 650 TA 2001
0 RH (+)
Ufuk ÇELİK
www.artvinmotosikletkulubu.com

[mithril17]

Gezi raporunuzun devamını sabırsızlıkla bekliyorum. Kazasız belasız bir geziyi bitiren motorcu arkadaşların bu güzel deneyimlerini bizlerle paylaşması yapmayı düşlediğimiz geziler için büyük önem taşıyor. Beni cesaretlendiriyor,ümitlerimin canlı kalmasını sağlıyor...