|  Giriş  |  Hemen Üye Ol

 
  www.endurocu.com :: Başlığı Görüntüle - 125cc Scooter ile 4500 km; "Türkiye'nin Yarısı;Kıyıları

 Sıkça Sorulan SorularSıkça Sorulan Sorular   AramaArama   Motosiklet GruplarıMotosiklet Grupları   HesabınızHesabınız   Özel Mesajlar (PM)Özel Mesajlar (PM)   GirişGiriş 

125cc Scooter ile 4500 km; "Türkiye'nin Yarısı;Kıyıları
Sayfa Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7  Sonraki
 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    www.endurocu.com Forum Ana Sayfası -> Geziler/Toplantılar
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
TekiLay
Katılımcı Üye
Katılımcı Üye


Kayıt: Apr 15, 2005
Mesajlar: 37
Nerden: İzmir / Balçova
OFFLINE

MesajTarih: Pts Ağu 04, 2008 2:50 am    Mesaj konusu: Ölüdeniz~Kaş arası yola devam... Alıntıyla Cevap Ver



5. Gün; 1 Temmuz 2007
Raporun en son kaldığım yeri Ölüdeniz de uyku idi, uyanmam biraz zor oldu ancak rüyamda Hanniballar ile EC Afyon/Sandıklı Festivalinde vakit geçiriyor sonrasında Dedegöl dağlarına doğru yol alıyor ve Zirve yapıyordum.. Güzel bir rüya idi, keşke uyanmasaydım Smile yoksa gerçek mi?
Uyandım!
hemde harika bir manzaraya...
Gözüm toprak yola takıldı,
...ne var ki acaba..¿




Enfes bir manzaraya bakmamı sağladı bu yol!..
Yamaç paraşütü! Keşke o kadar pahalı olmasa idi.. Yapmak istediklerim arasında, elbet bir gün!




Ölüdeniz ile ilgili yazılan çizilenler arasında ilgi çekici olan, buraya adını veren efsanelerdir. Her biri ağızdan, ağıza değiştirilerek gelsede ana tema hep aynı kalmış. Ben iki tane benzer olanı birleştirip bir efsane oluşturdum Very Happy
Buyrun ;

İnternet demiş ki:
Açıkdenizden Belcekız kıyılarına bakıldığında Ölüdeniz'i görmek mümkün değildir. Tutuştukları deniz savaşında Lidya Kralı'na yenik düşen Likya Kralı, yaralılarını ve geriye kalan yaşlı, çocucuk, kadın, erkek ve gençlerini yelkenli gemisine doldurur ve dost kıyı kendine giderken, şimdiki Belcekız açıklarında şiddetli bir fırtınaya yakalanır.
Sığınacak bir liman ararlarken Kral'ın oğlu, geminin yönünü Belcekız kıyılarına doğru çevirtir. Çünkü hiç fırtına görmemiş doğal bir koy olan Ölüdeniz'den haberdardır. Buraları bilmesi ise Belcekız adında yörede yaşayan bir genç kıza sevdalı olmasındandır.
Gemi kayalara doğru kıyıya yaklaştıkça sığınacak bir liman göremeyen Kral, kavmin son kanalarını da felakete götüren bu emri kim verdiyse kellesinin uçurulması emrini verir.(Kimi yerlerde ise Kral'ın oğlunu, kürek darbesiyle fırtınalı denize düşürerek dümene geçtiğini yazmaktadır.)
emir yerine geitrilir ancak bu arada gemi kıyıya yaklaşmış ve kanala girilmek üzeredir. Ölüdeniz bütün asudeliği ile onları beklemektedir. Kral ve kavmin son kalanları ve onları taşıyan gemi kurtulur ama Kral'ın oğlu ölmüştür. Kral, oğlu için güncerce yas tutmuş, olay herkes tarafından duyulmuş.
Belcekız, sevgilisinin öldüğünü duymuş ve kendisini denize atarak sevgilisine kavuşmayı düşlemiş. O günden sonra, Kral'ın oğlunun öldüğü yere Ölüdeniz, kızın öldüğü yere ise Belcekız denmiştir.




Artık toplanma vakti, pılımızı pırtımızı ve çöplerimizi toplayıp motora yükledik... Deniz kenarına inip biraz yamaç paraşütçülerini izlemek ve bir iki güzel görmek var sırada Very Happy
Eğer ki buralarda tekne turu, yamaç paraşütü vb. bir aktiviteye katılacaksanız mutlaka ama mutlaka sıkı bir pazarlık yapın! önceki senelerde geldiğim de 15 milyon olan tekne turuna, kişi başı 8 YTL 'ye çıkmıştım.. Tabii çıkılan sezon ilede alakalı (Eylül Başı) ancak turistlere özel tarife çılgınlığı burada da söz konusu.. Siz yinede pazarlık yapmadan binmeyin derim...







Yola devam.. Yol ayrımlarında kahverengi tabelalar en çok hangi yönü gösteriyorsa o tarafa ilerliyorum.. Sıcaklık çıldırmış durumda, 50 dereceye yakın.. Geçen 2007 senesinin Haziran-Temmuz sıcağını hatırlarsınız sanırım... yine de kaskım ve montum üzerimde... Havuzlu bir benzin istasyonu ile ilk defa karşılaşıyorum.. Yola devam etmek zorunda olmasam atacaktım kendimi.. Zaten fazla da gidemiyorum, o kadar sıcak ki, bir ağacın gölgesinde, motorun tepesinde sızıp kalıyorum.. Uyanınca da bari uyuduğum gibi fotoğraf ta çekiyim diyorum..


...derken otostop çekerek yürüyen biri geçiyor.. Selam verip çağırıyorum.. Biraz sohbet ediyoruz, otostop ile Bodrum'a gidiyormuş.. Turizmci.. Sürekli otostop ile yol alıyor.. Dinlenceden sonra onu yoluna uğurluyor bende yollara düşüyorum...

PATARA...
Hep adını kum tepelerinde koşan atlarla duyduğum uzunca bir sahil şeridi.. Artık atlarla develerle gezmek yasaklanmış.. Dalıyorum sapaktan içeri... O da ne? Giriş sanırım ücretli derken, günlerden de Çarşamba iken, "Halk Günü" münasebetiyle Çarşambaları girişin ücretsiz olduğunu öğreniyorum.. Bahtım açık bahtım Smile


Girişte elinde plaj çantasıyla teyze arkasına baka baka gidiyor.. "Birileri beni şu 5 km 'lik yolu götürsün de yürümekten kurtulayım" der gibi baktığı için es geçemedim.. Kendisi yolculuk boyunca ilk misafir yolcum oldu ama son değildi.. İlginç misafir yolcularla karşılaşacaksınız Very Happy

Buraların asıl sahibi kaplumbağlar da, asfaltta gazlıyorlardı..

Patara doğal bir koruma alanı ve carettaların doğal yavrulama mekanlarından biri olduğundan, hiç bir yapı tesis ve ticari girişime izin yok! Ancaaak, aklı çalışan birinin girişimleri sonucu Patara muhtarlığını alıp, bunu muhtarlık nezdinde yaparsa ortaya çıkan tablo aşağıda ki gibi olur Wink





Alabildiğine kumsal, inanılmaz bir güzellikte..
Karnımı ilginç bir ballı,muzlu,çikolatalı gözleme, evet evet aynen böyle bir gözleme ile doyuruyorum.. Yedikten sonra düz kum tepesine bile tırmanabileceğimi düşünmeye başlamıştım Very Happy Enerji son sürat Smile





Bu mistik havası olan yerde, bir anda kendimi uyurken buldum..
45 dakika o armut'un içine sarmal bir vaziyette uyumuşum..
Etrafı seyredip olaya kültürel yaklaşmak üzere demir alacağım içlere doğru..








Patara, Antik ve önemli bir liman kentiymiş, İskender ile savaşmadan kapılarını açan kent iyi durumda kalabilmiş.. Denizden esen sert rüzgarlar vb. doğal sebeplerle taşınan kumlar limanı doldurarak kenti bir bataklık görünümüne bürümüş.. Sineklerden geçilmez olmuş ve kentin önemini yitirmesiyle halk kenti terk etmiş.. Olayın kısaca özeti bu.. Ancak öyle bir mit varki, mitolojide gördüğüm en ilginç olanlarından biri Very Happy hemen aktarıp, kum tepelerinden arta kalan tarihi mekan resimlerini sizlerle paylaşacağım..


İnternet demiş ki:
Mitolojide ki PATARA Efsanesi ;
Nedendir bilinmez Denizler Tanrısı Poseidon kızmış bir gün Likyalılara, belki de sunaklarında kurbanlar kesilmediği için. Denizlerin, dalgaların, nefesi, hakimi imiş ya Poseidon, Likyalıları cezalandırmak için, kükreyip çıkmış denizlerin dibindeki sarayından. Üfledikçe fırtınalar kopmuş, dalgalar tepeleri aşmış, ovanın içine dek girmiş. Denizden karaya doğru gelen fırtınadan zayi olmuş tüm Xanthos Ovasının ürünü, bereketi.

Fırtınalar böyle güçlü, günlerce devam etmiş ama Poseidon’un öfkesi durulmak bilmiyormuş. Likyalıların önderleri, anaları toplanmışlar, adaklar adamışlar sunaklarında kurbanlar kesmişler dinsin diye öfkesi Poseidon’un. Poseidon sakinleşmemiş, tüm sahiller ve Patara kenti sular, kumlar altında kalmış.

Telmessos’taki kahinlere danışmışlar sonra, Tüm kahinler bir araya gelmişler ve sonunda bir karara varmışlar. “Tüm Eşen oVasının kızları, kadınları, Patara’dan batıya doğru el ele tutuşup dizilsinler. Yüzlerini denize dönüp, eteklerini kaldırarak, donlarını sıyırsınlar. Utanan Poseidon üflemekten vazgeçer, sarayına çekilir, Xanthos Ovası, Likya halkı da kurtulur” demişler.

Tüm kentlere yayılmış bu haber. Xanthos ovasının bütün kadınları, kızları akın akın inmişler Patara sahiline. Fırtınaya karşı gelmek çok zormuş ama onlar sıralanmışlar el ele kilometrelerce.

Kadınlar dizilince sahil boyunca el ele, çıkarmışlar donlarını denize, Poseidon!a atmışlar. Öylece beklemişler bir müddet. Utanmış Tanrı Poseidon, bakamamış kadınlara kızlara, homurdanarak denizin dibindeki evine çekilmiş.

Fırtınalar durmuş, deniz sakinleşmiş, ovadan çekilmiş, canlanmış Xanthos ovası. Doğanın dirildiğini gören kadınlar çekilmişler ovanın içlerine, yerlerine yurtlarına doğru. Kurbanlar kesilmiş Tanrı Poseidon’a, şenlikler yapılmış, yine neşelenmiş tüm Işık Ülkesi halkı. Ama Poseidon’un kızdığı o günden sonra içlerine dek gemilerin yanaştığı bir liman olan Patara kumlar altında kalmış Sadece kent girişinde tiyatro ve Likya lahitleri kalabilmiş günümüze.


Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine Very Happy
Antik çağda "Işık Ülkesi" olarak nitelendirilen Patara da, halen kazı çalışmaları devam ediyor, Antik tiyatrosu, tepenin yamacına kurulu.. Akustik deneme videosu da çektim, patlattım aklıma ilk gelen şarkıyı Very Happy fırsat bulursam o videoları da paylaşırım..






KentHaberKültürKurulu demiş ki:
Patara’nın en ünlü yapısı limana giden yol üzerindeki, Roma’nın Lykia-Pamphilya valisi Mettius Modestus’un M.S. 100 yıllarında yaptırmış olduğu zafer takıdır. Bu tak aynı zamanda Patara’ya su getiren su kanalları içinde kullanılmıştır. Takın her iki yüzünde heykellerin konulduğu boşluklar dikkati çekmektedir. Büyük olasılıkla buralara valinin, ailesinin veya kent yöneticilerinin büstleri konulmuştur.




Pataradan ayrılıyorum, İstikamet KAŞ..
Patara-Kalkan arası Yeşilköy beldesi var, burada durup fotoğraf makinesinin kartını cd ye aktarmam lazım.. Kaş 33 km ileride...



Yeşilköy'ün hemen bitimi Kalkan başlıyor, Akbel mevkii olarak geçen burada daha önceki yıllarda olan depremlerden sonra yapılan "Deprem Konutları " mevcut..

Gezinin başında yazdığım ["Daha önce Ege-Akdeniz gezisi yaptığım arkadaşım Olympos'ta eşiyle birlikte balayında.. Onlarla beraber yudumlamak için çok sevdiğim Şirince Karadut aromalı şarabı alıp, uyku tulumumun içine sıkıştırıyorum.. "] arkadaşım Olympos'ta kalmayıp Fethiye ye geçiyorlar, ve tam ben bu fotoğrafları çektirirken telefonum çalıyor. az önce otobüsle geçmişler "Garip bi motorun üstünde resim çektiren sen miydin?" diyerek hızlı geçen otobüsün içinden bu şekilde tanımlamışlar Smile

Bu abimiz Rus.. Bir çok kişi tanıyormuş sanırım bu abimizi.. Rus malı motorların parçalarını getirip burada toplayıp imal ediyor.. 2,000-3,000 YTL civarına da sıfır gibi satıyor.. Her türlü servis bakımını da yapıyor.. Bu motorlar dan İngiltere'ye bile gönderdiğini söyledi.. Meraklısı için iletişim bilgilerinide aldım..








Kalkan'dan manzaralar..


Bu viraja fazla hızlı girmemden ötürü, virajı alamayarak yolun dışına savruldum, yol kenarında bulunan dükkan sahipleri düşmemi seyretmek için hazırdılar, zira hızla gelip kum birikintisine girmeden durabildim.. Bir alkış tufanı koptu Smile Meğer o virajı alamayıp, benim gibi yolun dışına (yani dükkanlarının önüne) savrulan motorcular sürekli düşüyormuş, bilen yerli zaten yavaş giriyor, bilmeyen ben gibiler ise düşüyor, ben düşmeyen nadir motorculardan olmuşum.. Alkış ise bundan dolayıymış Very Happy Ben fotoğraf çekiyim deyince hepsi bir çırpıda dağıldı dükkanlarına.. Bende virajı fotoğrafladım..

Kendimce fotoğraf makinesiyle bir iki manzara dansı ediyorum..



...ve meşhur Kaputaş Plajı,
Bu yolun açılması çalışmalarında, hayatını kaybeden işçilerimizin isimleri! Rahmetle anıyoruz...







Mavi Mağara
hani nerde?
aşağıda!
indim baktım, ama dalmak lazım Smile



Akşam karanlığı çöktü ve ben Kaş sınırlarına girdim..
Kaş'a gelmeden 1 km uzaklıkta ki bir koyda kamping alanını görünce, fiyat sormak için içeri girdim.. Bir muhabbet başladı, oraya Ankara dan eski kasa bir mersedesle gelen ekiple kahkahalar ile orada çadır kurmaya karar verdim.. İlk ve tek konaklamaya para verdiğim yer işte burası; 5 YTL Very Happy Henüz başıma geleceklerden habersizim... Maceralı bir gece yaşadım burada.. uyku? Sabaha karşı 1-2 saat uyumuşumdur...



Keçi kılından yapılma büyük çadır'ı görünce, çadır kurmama gerek yok diye düşünerek uyku tulumumu köşeye serdim, herşeyi hazırladım, Kaskı da üstüne bıraktım... Bir şey olmaz diye düşünerek... O sırada karşı tarafta minübüs ile mangal rakı muhabbeti yapan pala bıyık abiler var Smile Her şey gayet normal.. Ortamı bu şekilde bırakıp, motor ile merkeze gittim..




sonra döndüm..,
Karşılaştığım manzara şu;
Ablanın biri benim uyku tulumunun üzerinde yatmış, Kask 5 mt ilerde yere yuvarlanmış.. Kadına seslenerek uyandırmaya çalışsam da, sallasam da nafile, abla uçmuş, en direk pilot! Smile Çekip yere atıcam ayıp olcak.. Neyse dedim sahildeki arkadaşların yanına gidiyim birazdan bakarım çaresine.. Tam oturdum bir bağrış çağrış ve motor sesleri.. Bi motor dağa tırmanışa geçmiş, arkazında bir kız çocuğu, arkasından 2 tane motor takipte.. Burası tam dallas'a döndü.. Meğer veletler kızı kovalıyormuş, diğer köyden çocuk kızı dağa kaçırmış Very Happy Bunlarda peşine.. Geldiler yanımıza da onlar anlattı..


Bizimkiler votka ikram edince bende Deniz & Mehmet'e getirdiğim Şirince şarabını onlara ikram ettim.. Onlarda outdoor meraklısı, her sene bu tarz bir gezi aktivitesi yapıyorlarmış.. Dalyan'ın ilerisinde bulunan Günlüklü kamping alanında tatil yapmak için çıkmışlar yola, geze geze gidiyorlar.. Benim uğramadığım bir nokta ama binlerce çadır kuruluymuş ve 1-2 YTL ye kalınıyormuş, yani çok ucuz! Aklıma yazdım hemen tabii..

Hepsi alem adamlar, Smile






Sonra ikinci macera başlıyor..
Sivil bir araba sahile yakın gelip ani frenle duruyor..
"Siz kimsiniz, ne arıyorsunuz burada" vs.vs. sorularıyla başlıyorlar gelmeye, siz kimsiniz diyorum "Kimlikler, polis" cevabı.. Kimliğini göstermeden kimlikleri vermeyince biraz dalaşır gibi oluyoruz, O kimliğini gösteriyor bizde kimlikleri veriyoruz.. Kısa bir kontrolden sonra şöyle bi araç geçtimi, böyle bi araç geldimi gibi sorular soruyorlar.. Bende fırsattan istifade benim uyku tulumuna salça olan, kaskımı fırlatan kadından bahsediyorum.. Polisleri kadının başına sardım ama kadın sizce uyandı mı? hayır Smile ama bir kova suyu üstüne dökünce kadın biraz kendine gelir gibi oldu.. Pala bıyıklı abiler biz kadını tanımıyoruz demeye başladı, halbuki beraberlerdi.. vs.vs. uzadı gitti mevzu polisler gitti, olay bitti!..

Biz uyanık kalan Ömer ile sohbete devam.. Gün ağırmaya başlayınca o balık tutmak üzere oltasını alıp gitti.. Ben sahilde biraz dingin denizin sesiyle enginlere daldım.. Sonra hamakta bir saate yakın kestirebilmişim..





Yarın yine güzel bir güne uyanmak var!

Devam Edecek...
_________________
Öğrenmenin En Güzel Yanı ; Bilgileri Paylaşmaktır !..
Motor; Ayağını yerden kesen en iyi arkadaştır!..

TekiL`ay` ~\ Ümit KAPLAN \ O Rh(+)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSN Messenger
Sponsor Linkler







Tarih:     Mesaj konusu:

Başa dön
ENDUROCU53
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt: Jan 25, 2008
Mesajlar: 891
Nerden: RİZE
OFFLINE

MesajTarih: Sal Ağu 05, 2008 6:31 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

gerçekten bravo bu motorla bu gezi helaalll dedirtir . 650cc yada 1000 cc motorlarla şehir turu yapanlara duyurulur . sen endurocusun o motoru hemen değiş
slm ve sevgiler
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
TA6B
Yamaha Grubu
Yamaha Grubu


Kayıt: May 31, 2004
Mesajlar: 4276
Nerden: Amisos
OFFLINE

MesajTarih: Çrş Ağu 06, 2008 3:39 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

TekiLay, senin scooter ömründe görmediği ve göremeyeceği yolları gördü belki de Very Happy
Harika bir gezi ve kamp olmuş. Paylaşım için teşekkürler
Kürşat arkadaşımıza da geçmiş olsun bu arada
_________________
Gökşin Y.KIVANÇ
Honda CRF1000L Africa Twin & SYM Fiddle II 125
OSCAR | Golden Retriever
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et Skype Adresi MSN Messenger
mikrop
Değerli Üye
Değerli Üye


Kayıt: Jun 08, 2005
Mesajlar: 52

OFFLINE

MesajTarih: Çrş Ağu 06, 2008 7:47 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Bu sene bir yere gidemedin geçen seneyi mi yazıyorsun yoksa Very Happy
Ben seni en son asker biliyordum ümit bu ne hız abicim.
Eline koluna sağlık merakla izliyorum gezini
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
MAQARA
Demirbaş Üye
Demirbaş Üye


Kayıt: Apr 22, 2005
Mesajlar: 2045

OFFLINE

MesajTarih: Cum Ağu 08, 2008 5:05 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

ümit sen bu sene bi yere gidememişsin anladım ve bu çok hoşuma gitti ve bunun şerefine tüm dişlerimle gülmek istiyorum çünkü çok hoşuma gitti hihih
_________________
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Hızlı Cevap
Kullanıcı Adı:


Very Happy Smile Sad Surprised Shocked Confused Cool Laughing Mad Razz Embarassed Crying or Very sad Evil or Very Mad Twisted Evil Rolling Eyes Wink Exclamation Question Idea Arrow Neutral Mr. Green
Seçenekler
Son Mesajı Alıntı Yap
 
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    www.endurocu.com Forum Ana Sayfası -> Geziler/Toplantılar Tüm saatler GMT +2 Saat
Sayfa Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7  Sonraki
3. sayfa (Toplam 7 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

   
 
 
Bilgi & Servisler

Foto Galeri



Etiketler

endurocu motosiklet enduro redbull

ikiteker haberler yarışlar geziler

motokros macera kamp festivaller

forumlar xfighters dragyarışları

motogp seatosky supermoto dakar

Twitter

Web sitemizde yayınlanan en son güncel haberler, makale ve duyurulardan anında haberdar olmak için tarayıcınızda anlık bildirimleri etkinleştirebilirsiniz. Bu ücretsiz bir servistir...

Bildirimleri Etkinleştirin

Copyright © 2004, Tüm Hakları Saklıdır

endurocu   endurocu   endurocu   endurocu   endurocu

Ana Sayfa   Üyeler   Yazarlar