Önceki başlık :: Sonraki başlık |
Yazar |
Mesaj |
turkizmir Demirbaş Üye


Kayıt: Jun 23, 2008 Mesajlar: 1318
OFFLINE
|
Tarih: Çrş Nis 18, 2012 5:03 pm Mesaj konusu: |
|
|
savasarts, teşekkürler bir hayli uğraşmışsın döküman için.
sıralı saydığın 10 maddenin içindeki gözlemlerin çoğunu yaptım. motorun iç hareketli değişken parçaları çoğu şu anda sıfır konumunda. ancak henüz şimlerle ilgili gelişmeyi sonlandıramadım. Neden diyecek olursan R1100GS'e geçiş yapıyorum. Motorumda böyle bir problem olduğu halde aslında problem değil diyorum çünkü yağ atımı şase rezervinden dikkat çekecek şekilde bir azalma göstermiyor, sadece şimlerdeki uyumsuz üst nokta ve alt nokta seviyelerinden dolayı yağ buharı emme sesi regülatörü (hava kutusu) kutusuna gidiyor. Ne yakıtında bir değişiklik ne gaz yemesinde ne kaçmasında ne kopmasında bir sorun var hatta nede üç dört beş gün yattığı zamanlar oldu yurt dışına gittim geldim , marşa bastım sorunsuz ikinci marşa bile gerek duyurmadan çalıştı maşallah. Bu arada bir arkadaşıma GS alışverişi yaparken pek çok GS ile içli dışlı olma fırsatı yakaladım ve ilk yağtığım şey kutudan çıkan borunun ucundaki tapayı açmak oldu. ben çok iyi durumdayım bir çay bardağını dolduracak kadar yağ boşaltan motorla karşılaştım. anladığım kadarı ile burada bu yağ toplanma olayı bizim abarttığımız gibi bir olay değil. çokta üstüne gidip çalışan sistemi kurcalamamak lazım. tek yapmam gereken şu an için şimlerin doğru ölçülerde olup olmadığını bulmak ama R11 gelirse bununlada pek fazla uğraşacağımı sanmıyorum. çünkü motor çalışıyor. çalışıyorsa kurcalama kuralı herzaman devrededir bende.  |
|
Başa dön |
|
 |
Sponsor Linkler
|
Tarih: Mesaj konusu: |
|
|
|
|
Başa dön |
|
 |
savasarts Değerli Üye


Kayıt: Aug 26, 2011 Mesajlar: 60 Nerden: İstanbul
OFFLINE
|
Tarih: Pzr Nis 21, 2013 9:20 pm Mesaj konusu: |
|
|
Bu konu başlığına yazılan en son mesajın üzerinden tam bir yıl geçmiş. Sorunu bir yıldır çözdüğümü zannederken, yanıldığımı iki gün önce gördüm. Üstelik sorun, büyüyerek kendini gösterdi. Önce başıma gelenleri anlatayım.
Dört motor, 19 Nisan (Cuma) sabahı İstabul'dan Bandırma'ya feribotla geçip oradan da Kaz dağları üzerinden Ayvacık-Asos'a gitmek üzere yola çıktık. Ortalama 90-100 gidiyorduk. Ara ara 120-130'a çıktığımız da oldu. (5. viteste 5000 devirde 120 km/h) Bandırma'da feribottan indikten sonra yaklaşık 150 km yol gittikten sonra Bayramiç'e 5 km kala benim motordan büyük bir beyaz duman yükseldi. Külbütör (subap) kapağı contası iç basınçla dışa doğru fırlayıp ortalığı yağa bulamış. Haliyle sıcak egzoza fışkıran yağ da büyük bir dumana neden oldu. Manzara ilk anda ürkütücüydü. Motor tamamen yağa daldırılmış gibiydi. Ne yaparız ne ederiz derken hemen telefona sarıldım İstanbul'dan ustamı aradım. Gayet sakin bir şekilde, ne yapmam gerektiğini tarif etti. Yol kenarında dağın başında, önce benzin deposunu söktüm sonra da külbütor kapağını söktüm. Contayı konrol ettim yırtık falan var mı diye, yok. Kam millerini ve sübaplara baktım bir anaormallik var mı diye, yok. Contayı yerine güzelce oturtum. Bezin deposunu, granajı topladım. Ne olur ne olmaz diye yanımda, 1-1.5 litre yağ vardı. Bununla yaklaşık 1 litrelik kaybı tamamladım. Yağa bulanmış arka lastiği temizledim. Yola devam. Motoru sıkıştırmadan yavaş yavaş gittim geldim. Bu arada, bu olaydan sonra motoruma olan sevgim arttı. Her ne kadar arıza yapıp can sıksa da, yol kenarında kolayca tamir edilebilir bir motor olması hoşuma gitti. Diğer arkadaşlar Bayramiç'e usta bakmaya gitmişlerdi. Ustaya ihtiyaç olmadan iki kişi 1 saatte söküp geri taktık.
Şimdi gelelim kronik yağ tahliyesi sorununa.
Bu başlık altında çokça tartışıldı konuşuldu. Bu doğrultuda geçen sene önce, segmanlardan şüphelenip, segmanları yenilemiştim. Kompresyon değerleri de ideale yakın değerlere gelmişti. Böylece ilk etapta sorun çözülmüş gibi duruyordu. Ancak iki ay sonra, azar azar gene başladı. Üzerine iç basınç artıp vites ve debriyaj maneti contalarından da sızıntı yapmaya başlayınca, arkadaşımın tavsiyesiyle bu sefer Erdoğan usta'ya götürdüm. Bakar bakmaz, "dengeleme mili keçesinden" kaynaklandığını söyleyince yaklaşık sekiz ay önce bu keçe ile birlikte bilimum contayı değiştirdik ve sorun tamamen çözüldü. Dengeleme mili keçesi baya yıpranmış görünüyordu. (daha önce segman değiştirdiğim usta da bir neden olarak bu keçeleri göstermişti. Ama çözüme adım adım ulaşmak adına ilk önce segmanları yenilemiştik.) Bu sekiz ayda tamamı uzun yol olmak üzere 5000 km yol yaptım tek damla bile damlatmadı. Hava kutusunun içi pırıl pırıldı. Ta ki iki gün öncesine kadar.
Kronik yağ tahliyesi sorununu şu şekilde özetleyebiliriz: Karterdeki veya motorun içinde dolaşımdaki yağın bir şekilde basıncının artması sonucunda, yağın motor havalandırma borusundan geçerek, hava regülatör kutusuna ulaşması, oradan da tahliye borusuyla dışarı atılması. Bununla birlikte yağ basıncının artmasının olası nedenlerini çeşitli kaynaklardan şöyle derlemiştim. tekrar edeyim
1. Fazla yağ (yağ seviyesini kontrol et)
2. Yanlış yağ seçimi
3. Çok yüksek devirlerde sürekli kullanım (red-line çizgisine yakın değerlerde)
4. Tıkalı veya hasarlı, yağ haznesine geri dönüş borusu (Kaynak: F650 Clymer kitabı)
5. Tıkalı yağ filitresi (Kaynak: F650 Clymer kitabı)
6. Yağ pompalarının görevini iyi yapmaması (Kaynak: faq.f650.com)
7. Motor gövde ve alternatör kapak contalarından hava alma (bu durumda tahliye borusu dışında da yağ sızıntıları olacaktır) (Kaynak: faq.f650.com)
8. Dengeleme mil keçesi arızası (bakınız forum sayfa 11 ve http://faq.f650.com/FAQs/CounterBalanceSealFailureFAQ.htm
9. Piston segmanında sorun ve böylece pistonun kartere hava basması (Kaynak: faq.f650.com ve bilimum ustalar) (ancak bu seçenekte motorun zor çalışması, çelişte düşme gibi sorunları da bereberinde gelir, tespit için kompresyon testi yapılabilir ve ideal değerler olan 10-11 bar veya 145-160 psi’dan çok düşük değerlerde ise bu seçenek üzerinde durulabilir. Ayrıca “Yeni motor yaptıysanız segman kiti eski piston gömleğine alışana kadar emme sesi regulatöründe yağ gözlemlenebilir” (forum sayfa 12) Bunula beraber, segman-motor yapılmasından sonra subapların iyi alıştırılmış olmasına dikkat edilmeli, kaş yapayım derken göz çıkartılmamalı.
10. Düzgün olmayan sübap şimi ayarı ve sübap keçelerindeki kaçak (bu seçenek taa en başta turkizmir tarafından dile getirilmişti ancak arada kaynamış. Bakınız. Turkizmir'in 29 ağustos tarihli mesajı, forum 8. sayfa )
11. Bu maddelerin bir kaçının bir arada olması...
İş inada bindi ben bu sorunu illa çözeceğim. Bu sorunu çözmeden veya üstün körü geçiştirerek motoru bu haliyle kimseye satmam. Aynı sorun başkasında iken tekrar ederse benim kadar şanslı olmayabilir. Arka lastik yağ içinde kalmıştı. Gece rahat uyuyabilmek için vicdanım rahat olsun isterim.
Bununla birlikte yağ basıncının artık keçeleri patlatacak kadar artması hayra alamet değil. Şimdi şüphelendiğim nokta, yağ pompalarının görevlerini hakkıyla yapmaması ve/veya tıkalı dolaşım. Salı günü motoru ustaya götüreceğim bakalım o ne diyecek. Gerçi 90.000 bakımı için bir liste hazırlamıştım yapmaya fırsat olmadan bu başıma geldi. Bakım listesinde yağ pompaları kontrol edilecekti. Belki de sorun en baştan beri pompalardı ve dolaylı olarak keçeleri zorluyordu. Dengeleme mili keçesini değiştirince yağ bu sefer kaçacak başka yer aradı. Bu sadece bir tahmin.
Böyle uzun uzun yazdığım için afınıza sığınıyorum
NOT: turkizmir elinde yağ pompası kiti olduğunu yazmıştın. Eğer sorun pompaların görevini iyi yapmamasından kaynaklanıyor ise, sana özelden ulaşabilir miyim? _________________ BMW F650 (1996)
En son savasarts tarafından Sal Nis 23, 2013 10:09 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi |
|
Başa dön |
|
 |
turkizmir Demirbaş Üye


Kayıt: Jun 23, 2008 Mesajlar: 1318
OFFLINE
|
Tarih: Pts Nis 22, 2013 10:44 am Mesaj konusu: |
|
|
Geçmiş olsun, face ile benim sözüm vardır ""basit, kolaydır"" . Sana Ö.M. attım ordan takip edebilirsin... |
|
Başa dön |
|
 |
savasarts Değerli Üye


Kayıt: Aug 26, 2011 Mesajlar: 60 Nerden: İstanbul
OFFLINE
|
Tarih: Sal Nis 23, 2013 10:02 pm Mesaj konusu: |
|
|
Öncelikle ilgi ve alaka gösterdiğin için turkizmir çok teşekkür ederim.
Bugün sabah erkenden usta ile birlikte motorun başına geçtik. Önce segmanlar ne durumda diye komresyon testi yaptık. 149 psi ile ideale yakın bir değer çıktı. Sonra ilgimizi pompalara yönelttik. Fırsattan istifade debriyaj ve aksamı kontrol edildi gayet iyi durumda oldukları görüldü. Pompalara gelince, usta onların da iyi durumda olduğunu söyledi. eee o zaman sorun neredediydi? Açıkçası pompaların sorunlu olmasını ümit eder haldeydim. Sonra usta, şu hortumları bir kontrol edelim dedi. Bir baktık ki alternatörün oradan çıkan havalandırma borusu tamamen tıkalı. Tüm gücümüzle üflememize rağmen mümkün değil. Bu sefer kompresörle hava tutunca içinden irin gibi sarı birşeyler ve pislik aktı. Dolayısıyla motor hava alamadığı veya başka değişle karterde oluşan basıncı tahliye edemediği için contaları patlatmışım. Bunun üzerine tüm yağ borularını kontrol etmeye gerek bile duymadan değiştirmeye karar verdik. Henüz sipariş geçmedim, borular için marka veya özellik öneriniz var mı? yok illa Borusan orjinal diyorsanız iki hafta bekleyeceğim, stokta kalmamış. Şasi üzerindeki filtre ise çok kirli değildi ama üzerinde az miktar tortu vardı. Güzelce temizledik.
Başta yapacağımız işi, sonda yapınca boşuna debriyaj muhafaza kapağını sökmüş olduk ya neyse. "basit kolaydır" gerçi bu söz ile, rotax motorun yol kenarında bile kolay tamir edilebilir basit bir motor olmasını kast ediyorsunuz zannedersem.
Umarım sorunu çözmüşüzdür. Motoru toplayınca duruma bakıp göreceğiz. _________________ BMW F650 (1996) |
|
Başa dön |
|
 |
turkizmir Demirbaş Üye


Kayıt: Jun 23, 2008 Mesajlar: 1318
OFFLINE
|
Tarih: Çrş Nis 24, 2013 11:58 am Mesaj konusu: |
|
|
Genel sorunu çözmüş oldunuz şu an itibarıyle, aslında oranın tıkalı olduğunu motor daha önce haber veriyormuş biz okumasını bilememiş. hava kutusuna gönderdiği dolaşımda ki yağın kaynağı zamanla tıkanan bu hortumdan havayı dolaştıramadığı için bulabildiği bütün hava tahliye kaynakalarını değerlendirmek zorunda kalmasındanmış. tabi ben karbüratörden bile tepen yağı gördüğümden çok endişelenmiştim ama boruların elden geçmesiyle sorunu çözmüş ama akabinde de motoru satıp R1100GS'e geçince konu benim için kapanmıştı.
Yurtdışında ki motosiket klüplerinde de senin yaşadığın sorunu yaşayan bir arkadaşa hortumları ya yenile ya temizle diye not bırakmıştım , adam motorunun bittiğine kanaat getirmişti ama temizliğin baaş şart olduğunu böylece anlamış oldu.
kısaca bujiyi, yağı filtreyi değiştirmekle her şey olup bitmiyor arkadaşlar.
Her 20bin kilometrede bir Teker Çemberlerinin AKORT edilmesi gerektiği, 30bin kilometrede Şase Yağ Süzgecinin temizlenmesi gerektiği, Alt salıncak ki bunu herkes atlıyor ne yazık ki rulmanlarının değişmesi gerektiği, eğer arka maşa boşluğu fazla ise fişeklerin de değişmesi gerektiğini unutmamak gerekiyor.
ROTAX iyi bir motor üretmiş, unutmayın ROTAX aslında uçak fabrikasıdır ve uçaklarında kullandığı teknolojiyi motorlarda da kullanmış ve gömleksiz olarak sunduğu silindir bloğunun 400bin kilometre gitmemesi nererdeyse imkansız dır...
SADECE biraz daha DETAY BİLGİSİ ve kişisel merak gerekiyor...
Alt salıncak hakkında bir bilgi paylaşımı yapmıştım ve ne kadar önemli olduğunu anlatmıştım. bir bakalım nerde kalmış bu bilgi...
09 Kasım 2010 tarihinde alt yastık rulmanları hakkında bilg ipaylaşımı yapmışım, girip bir okumanı tavsiye ederim. çok önemli bir parçadır kendileri, çoğu kişi farkında bile değil bu parçanın ne işe yaradığının ama farkında olmakta her zaman fayda vardır... |
|
Başa dön |
|
 |
|
|
|
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
|
|
|