İLKYARDIM BİLGİLERİ 1

[fishbone]

- İlkyardımın “ilkleri” nelerdir?
İnsanları ikinci bir defa kurban etmemek için şunlara dikkat etmeli ve en yakın sürede ilk yardım kursu almalıyız. Unutmamalıyız ki; “etkili ilk yardım hayat kurtarır”

Her türlü acil durumda, aşağıda sıra ile verilen şekilde davranmalıyız.

1.Madde: “Güvenliğin sağlanması”: İlk yardım gerektiren bir durumla karşılaştığınızda, ilk yapmanız gereken şey “kendinizin ve çevrenin güvenliğinin sağlanması”dır. Kaza yerini emniyete almak, trafiği kesmek, ocaktan sızan gazı kapatmak, elektrik akımını sona erdirmek vs.

2.Madde: “Yardım çağırmak”: Hiçbir zaman müdahaleye yardım çağırmadan başlamamalısınız. Ülkemizdeki acil yardım çağrı numarası 112’dir. 112 ile görüştüğünüzde olay ile ilgili bilgi, olay yeri, hasta sayısı ve itfaiye-polis-Sahil Güvenlik- İGDAŞ vs. gerekli ise bununla ilgili isteğimizi bildirmeliyiz. Yardım çağırmak işini ertelememelisiniz. Unutmayın ki; tek başınıza bir çok şeyi halledemezsiniz.

“Bakış sırası”: İlkyardım uygulamasında bakış sırası önemlidir. Buna göre;
*Hastanın yanına yaklaşırken dikkat edilecekler;
-Hareket ediyor mu?
-Ses çıkarabiliyor mu?
-Gözlerini açıp kapatabiliyor mu?
-Vücut rengi nasıl?
Bunların olumlu olması ve vücut renginin mor ya da soluk olmaması, hastanın muhtemelen iyi durumda olduğunu gösterir.
*Hastanın başına gelindiğinde ise;
* Hızlı şuur
- Hava yolu .....A (Airway)
- Solunum .....B (Breathing)
- Dolaşım .....C (Circulation)
Sırası izlenerek, hastanın durumu hakkında fikir edinilir.

Şuur nedir? Şuurun açık olması için neler gereklidir?
Şuur (bilinç), beyin fonksiyonlarının bir göstergesidir. Beyin, tüm vücudumuza hükmeden organımızdır. Şuuru kapalı ya da bulanık olan kişilerde, beyin fonksiyonlarının etkilendiği düşünülmelidir. Bu durumda hastanın hayatı ciddi tehdit altındadır.
Bir kişinin şuurunun açık olması için aşağıdaki 3 koşulun bir arada olması gereklidir;
· Gözlerini kendiliğinden açıp kapaması
· Konuşabilmesi
· Sorulan sorulara mantıklı cevaplar vermesi

-İlk yardımdaki A-B-C sırası neyi ifade eder?
A (Hava yolu): Hava alımının sürdürülebilmesi için, ağız veya burunun hava geçişine uygun olarak “açık” olması gerekir. Takma diş, kan pıhtısı, çamur, taş ve buna benzer yabancı cisimlerin hava yolunu tıkamaması gereklidir. Solunumun olmadığı veya bozuk olduğu durumlarda; bu tür yabancı cisimlerin olmadığından emin olmak için kontrol etmek gereklidir.
Şuuru bulanık ya da kapalı olan hastalarda; ağız ya da burun içinde yabancı cisim olmasa da, özellikle yerde yatan hastalarda, gırtlakta bulunan kapakçık hava yolunu tıkayabilir. Böylece hava akciğerlere gidemez. Sonuç olarak; havanın akciğerlere gidebilmesi için, başa uygun pozisyonun verilmesi gerekir. Bu amaçla, “baş geriye-çene yukarıya” çekilmelidir.
Dikkat!: Boyun travması geçirdiğinden şüphe edilen hastalarda, bu manevra kullanılmamalıdır.

B (Solunum): Hastanın soluk alıp almadığını öğrenmek için, “bak-dinle-hisset” kriterleri kullanılmalıdır. Hastanın yüzüne doğru eğilmeli göğüs kafesinin inip-kalktığı görülmeli, nefesin sesi dinlenmeli ve nefesin kokusu hissedilmeye çalışılmalıdır. Hava yolu açık olduğu halde, nefes alıp vermediği ya da yüzeysel soluduğu anlaşılan hastalara, suni solunum desteği yapılmalıdır. Solunum kontrolü 10 saniyeden uzun sürmemelidir.

C (Dolaşım): Kalbin çalışıp çalışmadığı hakkında fikir edinilir. Bu amaçla şah damarını kontrol etmek gerekir. Bu damar boyunda, her iki tarafta, adem elmasının yaklaşık 2 parmak kenarında, yukarıya doğru uzanan bir atardamardır. İnsan hayatını tehdit eden bir çok durumda, diğer noktalarından nabız alınmayabileceği için, dolaşım kontrolü şah damarlardan yapılmalıdır. Dolaşım kontrolü 10 saniyeden uzun sürmemelidir. Dolaşımı olmayan, yani kalbi çalışmadığı saptanan hastalarda, derhal kalp masajı yapılmalıdır.

- CPR (Cardio-Pulmonary-Resuscitation = Yeniden canlandırma işlemi) nedir?
Kalp durması, dokulara kan sağlanamaması demektir. Solunum durması ise kandaki oksijen seviyesinin giderek azalması ile sonuçlanır. Solunum ve/veya dolaşım durması durumlarında yapılan canlandırma işlemlerinin adı CPR’dır. Biz verdiğimiz eğitimlerde bu konuya özellikle büyük önem veriyoruz. Çünkü bu konu çeşitli televizyon programlarında ve basında gösterildiği kadar basit bir işlem değildir. Bu işlemleri yapabilmeniz için öncelikle bu işin eğitimini almanız gereklidir.
Dikkat!: İlk yardım kursu almadan asla kalp masajını yapmaya kalkışmayınız.

-Travma nedir? Ne gibi tehlikeler yaratabilir?
Dışarıdan gelen bir etki sonucu, fiziksel ya da ruhsal yaralanmadır. Acilde, genellikle kaba ya da keskin darbe anlamında kullanılır.
Trafik kazası, suya atlama, yüksekten düşme, darp vb. gibi travma durumlarında; tüm vücut etkilenir, iç organlar çeşitli boyutlarda zarar görür. Genel vücut travması geçirmiş kişinin az ya da çok mutlak hayati tehlikesi vardır.

Travmalarda omurga ve omurilik yaralanma ihtimali yüksektir. Hastanın boyun ya da bel bölgesinde ağrı, kol ve bacaklarda uyuşma-karıncalanma-hissizlik gibi bulguların olması omurilik yaralanmasını akla getirir. Böyle bir durumda hastayı kıpırdatmayınız ve hareketsiz halde tutulmasını sağlayınız. Boynunu sabitleyiniz. Yerde yatıyorsa kaldırmaya çalışmayınız. Hasta sıkışmış bir durumda ise asla çekiştirmeyiniz. Bu hastaya yapılacak olan yanlış bir müdahale veya taşıma hatası, o kişinin ömür boyu felçli kalmasına sebep olabilir. Bilinci kapalı olan majör travma geçirmiş her kişide, aksi ispat edilinceye dek omurga yaralanması varsayılır. Bu tür hastaların nakli özellik arz eder.

-Travma sonrası omurilik yaralanması olan bir kişi, neden felçli kalır?
Vücudumuzdaki tüm sistemlerin hakim organı ve yöneticisi beyindir. Tüm veri ve bilgilerin beynimizle olan bağlantısını sinirler sağlar. Beynimizle vücut arasındaki iletişim iki yol ile sağlanır. Bunlardan hareket ve his ile ilgili olanların vücut-beyin bağlantısını omurilik sağlar. Omurilik, omurga içindeki kendisine ait olan kanalda aşağı doğru ilerler. Tıpkı beyin hücrelerinde olduğu gibi, omurilikte de hasar gören hücrelerin yeniden tamiri ya da yenilenmesi olanaksızdır. Bu sebeple bu hücrelerin geri dönüşümsüz hasar görmesine engel olmak gerekir.
Travmalar sonucu kırılan ya da zedelenen omurga, yanlış bir müdahale ile tamamen hasar görmekte ve aradan geçen omurilik veya omurilikten çıkan sinirler kesilebilmekte ve ne yazık ki, yaralı ömür boyu süren sakatlıkla baş başa kalmaktadır. Biz kursumuzda, bu durumlarda müdahale şekillerini göstererek, öğrencilerimize profesyonel olarak uygulayacakları ilkyardım malzemelerinin yanı sıra, amatörce ortamda bulunan doğal gereçlerden hazırlayabilecekleri malzemeleri uygulatarak, onların pratik düşünmelerini ve ellerindeki her tür malzemeden yararlanacakları beceriyi sunmaktayız. Unutmamanız gereken önemli bir konu da, eğer ilkyardım eğitimi almamışsanız, profesyonel yardım gelene kadar hastayı hareket ettirmemektir.

-Kafa bölgesine gelen travmalar neden önemlidir ve neler yapılmalıdır?
Kafa travmalarının tümü hayati tehlike içerir. Çünkü kafatasının içerisinde tüm vücudumuza hükmeden beyin vardır. Beyin hücreleri öldüğünde, tekrar yapılması veya tamir edilmesi mümkün değildir. Kafa travmalı bir hastada; hava yolu açık tutulmalı, yeterli solunum sağlanmalıdır. Kafa travması olan bir hastaya şuur takibi yapmak en faydalı işlerden biridir. Hastanın şuuru bulanık, uykuya meyilli, açılıp kapanan ya da tamamen kapalı olabilir. Hastanın solunum ve dolaşımının sürekli kontrol edilmesi gerekir. Hastayı yarı oturur pozisyonda tutmalı, şuuru açık olmayan hastalara ağızdan sıvı veya yiyecek verilmemelidir. Kafa travması geçiren kişinin aynı zamanda boyun travması geçirdiği unutulmamalı ve boyunun korunması mutlaka sağlanmalıdır.

[Sponsor Linkler]

[ssaygl]

fishbone, ve bir tane daha ,ellerine sağlık arkadaşım.çok güzel bilgiler bunlar.herkesin faydalanması dileğiyle.öylesine yazılmış olarak kalmasın buralarda.eminim herkes biliyordur ama bilgileri tazelemekte fayda var öyle değil mi?
_________________

[GADDAR]

ELLERİNE SAĞLIK FİSHBONE
_________________
keşke herkes yalanları kadar doğru yaşayabilse

[okuryazar]

Sevgili Fishbone,
Çok faydalı bir çalışma .Genel olarak herkesin ana maddeleriyle; özel olarak ta bazı meslek guruplarının (Asker,polis,itfaiyeci,cezaevi görevlisi, öğretmen, imam, spor adamı, araç sürücüleri vs.) tümüyle bilmeleri gereken ama ülkemizde çoğu önemli konu gibi gerekli ilgiyi görmeyen bu konuyu forumlara taşıdığın için seni kutlarım. Ayrıca çok doyurucu biçimde yazıldığını ve bilimsel kalitesinin yüksek olduğunu söylemeliyim.Bunları hepimiz en az nasıl fren yapıldığını bildiğimiz kadar iyi bilmeliyiz diye düşünüyorum.İnşaallah gerekli ilgiyi görecektir.Çok teşekkürler.Sevgiler.

LÜTFEN UNUTMAYIN İLK YARDIM YAPILMASI GEREKEN KİŞİ ÇOK YAKININIZ HATTA KİŞİNİN KENDİSİ OLABİLİR.
VE ÇOK ÖNEMLİ: BAZEN EN İYİ İLK YARDIM HİÇBİRŞEY YAPILMAMASI VE BUNU SAĞLAYABİLMEK OLABİLİR...
_________________
İçimden şu zalim şüpheyi kaldır,
Ya sen gel, ya beni oraya aldır...
***
Şinasi Gönenç
BMW R 1200 GS

[ssaygl]

Özel istek :İlk yardım bilgilerinin sabitlenmesini istiyorum bu mümkü değil mi Sevgili Gökşin ve tüm yönetimdeki arkadaşlarım.Bu tür bilgilerin diplerde kalmasına çok üzülüyorum.Gökşinciğim açmadın bir sağlık forum bölümü bu bilgilerin görünmemesine sebep oluyor.Sağlık gözardı edilecek bir konu değil.Ne kadar sağlıklı olursak o kadar zevklerimizi yapabiliriz.
_________________