Önceki başlık :: Sonraki başlık |
Yazar |
Mesaj |
Invisible Değerli Üye
Kayıt: Sep 28, 2004 Mesajlar: 73 Nerden: Istanbul
OFFLINE
|
Tarih: Sal Eyl 28, 2004 2:55 pm Mesaj konusu: Ucan Manga |
|
|
Coğunuz biliyorsunuz bu geziyi ama Endurocu sitesine gider diye düşünüp bri kez de buraya koyuyorum..
Vira bismillah geliyor ilk gezi raporu.. Hazır olun endurocular, savulun reysingciler, kaçışın çapırcılar..
----------------------------
Ekip. Can Yalım (Pegaso), Engin Balaban (ETV 1000), Zafer Beysüngü (GS1150), Murat Balaban (Freewind), has misafirimiz, 4 silahsörlerden Taner(F 650 GS) ve ben (DL 650).
Plan aynı zamanda komşum olan Burak Çedetaş'ın önerisi ile Gümüşdere'den Madenler denen taş ocaklarına giriş ve oradan mümkünse Kemerburgaz'a geçiş şeklinde.
Güne Bahceköy’deki börekçide kahvaltı ile başladık. Saat 0830
Kahvaltı sonrasında Zekeriyaköy, Uskumtuköy, Gümüşdere üzeridnen Madenler yoluna daldık. Önce bozuk asfalt, ardından toprak yol şeklinde devam. Bir ormanlık meydana cıktık. Bu meydandan 5 adet yol gidiyor ve biri hariç diğerleirnin nereye gittiği hakkında fikrimiz yok.
Meydanda geyik ihtimali..
Meydanda biraz tepinip, motorlarıd enedikten sonra (kib ir nevi ısınma hareketleir ve kendimizi gaza getirme cabasıydı) en dar görünen, ormanın içine giren yola saptık.
Ama 1 km gidemeden yol tamamen yokoldu. En sonunda karşımıza kaldırabilecğeimizden daha ağır bir devrilmiş ağaç çıktı.
Ters taraftan aynı an,
Döngeri. Oradan dönüşte zorlandık açıkçası cünkü patika cok dar ve bir tarafı meyilli ve yaklaşık 100 metre cok dik bir rampanın kıyısındayız.
Ardından biraz daha makul görünen bir toprak yola cıktık. Bu yol Kemerburgaz’a gidiyor diye tahmin ediyoruz.
Bu kez öncümüz Enci. Ardında ben. Bir an arka gruptan koptuğumzu farkedip yavaşlıyoruz ve o sırada ormanın içine sola bir giriş görüyoruz. Bariyerle kapatılmış. Yani gel gir diyor.
Grubu bekliyor ve düşünmedne dalıyoruz o yola. Biraz evvel giridğimiz patikadna daha geniş bir rampa.
Yol cok keyifli, özellikle sonbahar dolayısıyla dökülmüş tyaprakların üstüdnen geçerken o yaprakların uçuşması.
Biraz sonra orman yollarınd ahep olduğu gibi yol ikiye ayrılıyor. Biz Enci ile sırıtıp sağdaki kötü olana dalıyoruz. Arkamızdan da tüm manga.
Bu yola da biraz evvelki patika gibi önce geniş ama gittikçe daralıyor. Özellikel ağaçların dalalrı patikanın içinde ve vizörleirmiz çizilmeisn diye sık sık kafamıız öne eğip dalıyoruz bu dalların arasına.
Tek sorun dalalr değil. Zamanın birinde yol çamur iken bir ağuır araç geçmiş belli . Yolun iki kenarında 25 cm derinliğinde lastik çukuru açılmış ve girdiğimiz an düşmememk imkansız. Tam orta kısım ise yarım metre kadar genişlik. Dıurmadna ve ileri bakarak geçmeye çabalamak ayrı stress oldu.
Dallar ve yol sinirimiz bozmuş biraz ama cok ta hoşumuza gidiyor. Üstleik yolun nereye varacğaı hakkınd abir fikrimiz yok. Şurası açık, sürekli yokuş cıkıyoruz ve özellikle briaz evvelki lasitk cukurlu ve dallı yoldan yokuş aşağı inemeyecğeiz. Bu yol bir eyre cıkmalı. Ufak bir mola veriyoruz.
Bu Can’ın makinasından,
Bu da benim cep teleofnundan
Bu mola sonrasında Zafer Beysüngü kamyonuyla gaza geliyor ve en önden cıkıyor yola. Birazdan pişman olacak J
Abiler bir el atalım kamyona. J
15 dakika kadar uğraştıktan sonra GS’i cıkarıyoruz camurdan. Bzi de ormanın içine girip camurun cevresinden geçiyoruz.
Yerdeki oluk.
Yol cıkıyoruz ama bu ekz de yukarıdan sarkmış olan dikenli sarmaşıklar tehlike yaratıyor. Onları cekip yol acıyoruz gececek olanlara..
Yol rampa. Cok keyfili.
Yola devam. Bu kez önde ben. Camura batarsa bari hafi birşey batsın uğralşmayalım o akdar diyoruz. Daha 100 metre gitmeden ben ne olduğunu anlamadna düşük hızda yana devriliyorum. “Lan ne olduki ben niye düştüm şimdi” şeklidne ayağ akaltım, Manga yanımda, “Ne oldu yahu düz giderken devrilinir mi?” şeklinde bana bakıyorlar. Can Yalım yerdeki kütüğü gösteriyor. Tam oluğun içinde 10 capında bir kütük ve cok oynak. Ben ön tekerle üstünden geçerken kütük kayıyor ve ben yanına giriyorum ön lastikle. Akabinde, yerdeyim.
Tabii Manga hemen deklanşörlere basacak, hemen makinaalrı hazırlıyorlar. Yemezler, herkül kesilip motoru kaldırıyorum ve yanına yaslanıyorum. (Zakçay hatırlar bu anı )
Nitekim bu kez ben camura batıyorum, arkadakilere işaret sakın gelmeyin diye. Hemen duruyorlar. Daha fazla dibe girmeden durup yardım cağırıyorum, yine kenarda 20 cm lik iki oluk ben ortada tepede kalmış durumdayım ve tek ayağımı ancak yere basabiliyorum. Tam dengede kaldım ama briazdan Manga yetişti yardımıma.
İte kaka motoru geri cevirdik. Yavaş yavaş içimziden “Yoksa bu yoldan ger dönmek zorunda mı kalacğaız ?” düşünceleri ile soğuk terler döküyoruz.
O dönüş esnasında Taner F650 GS’i yana yatırıyor. Benzin kesitği iin bir süre çalışmıyor. O esnada ben ve Murat Balaban benim geçemediğim çamurlu yola keşfe gidiyoruz. Meğer camurlu yol biter bitmez 100 metre ilerde bir toprak yola çıkış varmış. Camurun etrafındna geçecek bir geçiş tespit edip sevinçle geri dönüyoruz gruba. “Yürüyün yol bulduk.”
Hemen yola çıkış ve son engeli geçip medeniyete cıkış.
Medeniyet te işte bu. J
Böyle bir yol bulucna hepimiz sırıtık vaziyettyeiz. Tamam Ucan Manga’yız, tamam macera adamıyız, öhhöö.. Ama kardeşim GPS’siz pusulasız ormanın içinde (üstleik yanımıza su almadan girmişiz) sanırım birbirimize çaktırmadna bir miktar tırsmışız...
Şaka bir yana asıl sorunumuz su. Yola cıkmadan evvel yanımızda su varmı sorusuna Enci “Evet bende 2 tane var.” Şeklidne cevpa vermiştyi. Bende d eyarım küçük pet şişe su. Onu zevkle içtik ve Enci’!ye “Yahu Engin şu sulardan birini ver de içelim” deidğimd eşok yaşadım.
“Ne suyu abi bende su mu yok”
“Dalga geçme, 2 tane var dedin ya”
“Yok be ben sigara soruyons andıydım, yedek sigara almıştım yanıma 2 paket, onu deidm”
“Tuh lan sana :- )“
“Dur dur su yok ama yanımda bir sürü elma var.”
Ormanda ciddi su kaybettik ve gerçekten dilimiz damağımıza yapıştı. Ama allahtan elmalar yetişti imdadımıza. Bu arada Manga’nın yapısı hakkında da fikriniz oluşmuştur. Dağa tepeye su almadan gidiyoruz ama sigramız eksik değil.
Velhasıl, artık medeniyete cıktık. Karınlar da acıkmaya başladı. Yola devam, hızla Kemerburgaz’a. Planımız Kemerburgaz’da keşfettiğim salaş bir kömürde piliç lokantasında mideleri doldurmak.
Yol keyifli
Briazdan orman içinde tanıdık bir eyrelere geldik ama çıkaramıyorum. Son anda anladık, Belgrad ormanına paralı girilen yoldan sonra gelinen bentler bölgesi. Meğer biz dağ tepe derken aralı girişi atlatıp tepeden inmişiz bu bölgeye.
Ardından Kemerburgaz.
Kemerburgaz’da piliçleri götürdükten sonra tekrar macxeraya devam edecğeiz. Yola erken cıkmanın avantajı. Gün bitmek bilmiyor.
Ama Kemerburgaz’da cok küçük bir düşme yaşadık. Yol inşatının olduğu yerde kavşak girişinde yolun darlığı sebebiyle saatte 20 ile giderken Enci dengesini kaybedip düşüyor.
Kendisinde hiçbirşey yok, görünüşte motorda da hiçbirşey yok. Ama o da ne. Gidon’un milinin geçtiği anaşase yuvası ve bağlantı patlamış. Ki amortisor eğrilse o bölüme birşey olmamaıs gerkiyor. Büyük şaşkınlık. Sanki üreitm hatası mıdır? Yoks abizim tahmine demediğiiz birşeymii. Yüksek hızda gerçekleşmediği için duacı oluyoruz.
Bu kısmı geçiyorum gezinin konusu değil. Bir başka başlık altında anlatılır, asıl muhatap Enci de bilgilerini aktarır.
Jandarmada tutanak.
Jandfarma inanılma zyardımcı oluyor. Geçmiş olsun dilekelri, başka ne yapabilriz, nasıl yardımcı olabilirz soruları. İşlemleri şipşak halletmeler. Keisnlikle “vatandaş” olduğumuz hissettirdiler. Buradna Kemerburgaz Jandarma Karakolu’na ve bize yardımcı olan Astsubay ve Uzman Çavuş’a gönülden teşekkürler.
Çekiciye yükleme,
Enci’nin vedası
Ardından dooğru piliççiye. Moralleri bozmak yok. Macera yarım kaldı ama piliçler bizi bekliyor.
Piliçççi de gruba dört silahşörlerden Cem ve Erkan katılıyor.
Her geçen Ucan Manga gezisi biraz daha zorlayıcı, biraz daha eğitici oluyor. Özellikle gezi sornasındaki mail trafiği ve takip eden görüşmeler, birbirimize yönelttiğimzi eleştiriler cok faydalı. Diğer yandan her gezide bir konuda kendimiz zorluyoruz.
Elbette tecrübe limitleirni bilmektir. Ama tecrübe de limtileri (abartmadan) zorlayarak elde ediliyor.
Yarım günlük maceranın sonu..Bir sonraki Manga gezisinde görüşmek üzere.
Resimlerin tamamı aşağıdkai linklerde.
http://www.ikiteker.org/modules.php?set_albumName=album276&op=modload&name=gallery&file=index&include=view_album.php&page=1
http://www.izmitofis.com/kemerburgaz/ _________________ Varadero XLV1000 (Fil)
İmzam bundan ibarettir. |
|
Başa dön |
|
|
Sponsor Linkler
|
Tarih: Mesaj konusu: |
|
|
|
|
Başa dön |
|
|
Kaan Demirbaş Üye
Kayıt: Jun 03, 2004 Mesajlar: 1598 Nerden: Samsun
OFFLINE
|
Tarih: Sal Eyl 28, 2004 4:29 pm Mesaj konusu: |
|
|
Herzaman söylerim İlkay, Sen gezmeyi biliyorsun vallahi _________________
950 Adventure |
|
Başa dön |
|
|
TA6B Yamaha Grubu
Kayıt: May 31, 2004 Mesajlar: 4276 Nerden: Amisos
OFFLINE
|
Tarih: Sal Eyl 28, 2004 10:30 pm Mesaj konusu: |
|
|
İlkay'ım şekerim kaymam...
Yapmayın böle yaaaaaaa Güzel fotoları vede bilimum piliçleri burada teşhir etmeyin n'olur içime fenalık geldi kardeşim. Kaç gündür motorize olamamışım zati beynime vurmuş of offffffffff.....
Şaka bir yana da öncelikle şunu soruyum; bu uçan manga muhabbeti de nereden çıktı yaw? (Gezi hep ormanda geçiyo da ne alaka dedim!!) Ama valla orada bir ben eksiğim inan. Katılmayı çok arzu ederdim. Hem ben katılsaydım su probleminiz de olmasdı eheheheh... Benim motorun arka tarafına yaptırdığım özel aparatla bağlı olan 5 litrelik bidonun 3 litresinde benzin - diğer 2 litresinde de su taşıyabiliyorum bab.
Bak bir dahakine aklında bulunsun, sular şirketten ona göre
Yalnız bişe itiraf edeyim; sonbaharda sararmış yaprakların arasından ve dar patika yollardan gitmek de başka bi zevk verir insana. İşte olay bu!! İşte macera bu!! Bunu yaşamayan bilmez İlkay'ım... Öle resimlere bön bön bakmakla olmuyo bu işler, atlıycan motora ve gaz açıcan, (Bismillah) yolun bittiği yerlere tırmanıcan.
Hakkaten süpper gezi olmuş ellerine sağlık. Ve bizlerle bir kez daha paylaştığın için de saol dostum! Sonu biraz hüzünlü bitmeseydi ii olurmuş ama kader ne yapcan. Yol hali bu herşey olabilir netekim. Enci'ye geçmiş olsun dostum. Tüm guruba UÇANA - KAÇANA ayrım yapmadan selammmlarrrrrr...
"Her Yolculuk Yeni Bir Maceradır......" _________________ Gökşin Y.KIVANÇ
Honda CRF1000L Africa Twin & SYM Fiddle II 125
OSCAR | Golden Retriever
|
|
Başa dön |
|
|
CemCeminay Değerli Üye
Kayıt: Jun 05, 2004 Mesajlar: 67 Nerden: Türkiye
OFFLINE
|
Tarih: Sal Eyl 28, 2004 11:22 pm Mesaj konusu: |
|
|
Süper gezi olmuş arkadaşlar söylencek söz bulamıyorum. Sadece yutkunuyorum öhhö öhhöööö _________________
Cem ULUSAL
ICQ#: 87130019
MSN: ulusalcem@hotmail.com |
|
Başa dön |
|
|
Invisible Değerli Üye
Kayıt: Sep 28, 2004 Mesajlar: 73 Nerden: Istanbul
OFFLINE
|
Tarih: Çrş Eyl 29, 2004 10:22 am Mesaj konusu: |
|
|
Sağolun dostlar.
Bu Ucan Manga nerden cıktı? Kütahyada sağa sola kimi yakalarsam dağ tepe cıkarıyorum. Bir ara bir grup oluştu bir gün öcne gittiğim yerlerdne bahsediyorum. O grup dediki yaw bi de bugün gitsek oralara ne güzle anlattın.
Ulen haydin gidek dedik. AMa bu kez arkamda benle aynı tecrübelerde olan bir grup var. Daldık brikaç yere. Yol bozuldu. Durudm, arkadakilere baktım. Sırıtıyorlar. Bastım daldım yola. Sonr ayolb itti. Arkama döndüm. Hala sıorıtıyorlar. Ya bismillah deiyp bir daldık ki sormayın.
Yol mol kalmadı. Cakıllar , topraklar, ağaçlar. Ama cok eğleniyoruz. DÜşenler falan odlu...
Zar zor festival alanına döndük. Festival alanı yakınındaki köyde de cay ictik. orada Murat Kekik deid ki "bu grup iyi anlaştı, hepimzi de sevdik bu yolalrı, tecürbeler de yakın, böyle sürüşleri İstanbulda d ayapsak mı?"
Elbette deidm cok ta iyi olur.
Sonra festival alanına döndük. Ama hepimzi ıo akdar eğlendik ve mutluyuzki benim aklıma Ucna Manag lafı geldi. "Ulen dedim ucan manga gibiydik, cok iyyidi." esprisine bu laf cıktı. erkesin d ehoşuna gitit geiyk muhabbeti arasınd ave yürüdü gitti.
Ucan Manga lafı nerden aklıma geldi? Giovanni Gureschi diye bir İtalyan yazar vardır. 2. dünya savaşından sonra bir İtlayan köyündeki hayatı anlatır. Almanlara karşı direnişte omuz omuza carpışan ama savaş sornasında köyleirne dönüp normal siyasi görüşleirne dönen insanlar avrdır. Baş kahramanları da (sağcıların başı) kilise papazı Don Camillo ve (komunistlerin başı) Peppone. Bunlar bribirileirne tam düşmandır. Akdeniz kanının etkisiyle sık sık meydan kavgalarına bile girerler. Ama aslıdna deirnden derine o akdar severlerki birbirleirni. Ama yüzeyde sürekli birbirleirnin terisne giderler. Mesela Peppone aslında ateist görünür. Ama cocuğunu gizlice vaftiz ettirmek siter. Ama Con Camillo cocğu vaftiz etmez ve kovalar aileyi. CÜnkü Peppone inadına cocuğun adını Lenin koymuştur Sonunda bir de sağcı ismi koyudururlar başına ve öyle vaftiz eder. Arada da birkaç yumruk konuşur elbette. .
Ucan manga ise bu dünayda gecne cok etkileyici bir hikaye. Uzattım ama durun ksıaca onu d aanaltayım.
Pepponne'Nin küçük oğlunun ayağına paslı civi batar ve ölüm döşeğindedir. Gerçekten cok ksıa süred eölecektir. Doktor papazı cağırın der, son duasını yapsın.
Ama Don Camillo kilisden cıkarken Tanrısına seslenir. (Cokt a samimidir hazreti isayla) "Bak der yanıma incil almıyorum, o cocuğa dua okumayacğaım ha, ona göre!" aklı sıra pazarlık yapmaktadır.
Eve gider bir bakar ki cocuk gerçekten gidici. Hava yağmurlu. Tek ilaç bri serumdur ve şehridedir. Sehrie yetişmeleri imkansızdır.
DOn Camillo komunistlerin başı olan peponneye der ki" TOpla şu anarşist arkadaşlarını şunun şunun şunun evleirne gidip motosikletleirni ödünç isteyin, vermeyen olursa tanrının izniyle ağız burun girişin ve alın mtoroları. Bana da şunun kırmızı yarış motorunu geitirn, o da vermezse kendisini aynı yöntemle ikna edin" der.
Gerçekten de biraz okşanma karşısında hayır diyemeyen motor sahipleri bu gruba motorları "mecburen ve gönüllü oalrak ama içleri yanarak" motorları teslim eder.
Don camillo ki insan azmanıdır. Motorun üsütne atlar. Cocuğu da heybe gibi cüppeisnin içine sarar.
O yağmur altında öyle bir hızla basarlarki şehre. UCarlar adeta. Don Camillo hastaneye öyle bir girerki. İki hademeyi yere serer. Bir doktoru yakasından tutup tehdit eder ve cocuğu tedavi ettirir.
Hikaye de şöyle biter.. "O gece komunistlerden ve bir papazdan oluşan Ucan Manga, cocuğu şehre ucurdu, aynı gururla da köye geri döndüler"
Hiakyenin ismi de Ucan Manga dii.
Cok dokunaklı ve anlamlı bir hikayedir aslında. Oradan aklımda kaldığı için kullanmıştım.
Neyse uzattım biraz kusura bakmayın..
Sevgiler.. _________________ Varadero XLV1000 (Fil)
İmzam bundan ibarettir. |
|
Başa dön |
|
|
|
|
|
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
|
|
|