Önceki başlık :: Sonraki başlık |
Yazar |
Mesaj |
lamos Tecrübeli Üye


Kayıt: Nov 18, 2009 Mesajlar: 167 Nerden: KONYA
OFFLINE
|
Tarih: Cum Tem 22, 2011 1:48 am Mesaj konusu: MACERA YANIBAŞINIZDA |
|
|
Macera aramak için hep ; başkalarının deneyimlerinden yola çıkıp yüzlerce kilometre kat etmek lazım diye düşünürdüm.
Tamam yaşanmışlar insana fikir verir ama ne kadar sizin olur…
Şimdi düşünüyorum da , hemen yanı başımızda hiç fark etmediğimiz öyle güzellikler var ki çok uzağa gitmeden kendi özgün maceramızı kendimiz oluşturabiliriz.
Bütün bunlar motorculuğun özünde olan bakmak,görmek ve farkında olmakla ilgili…
Yaşadığım şehir Konya ile ilgili hep hayıflanırdım.
Akdenizde olsam o masmavi derinliklere dalsam,Karadenizde olsam o zümrüt yeşilliklerde kaybolsam…derdim.
Ama Hannibal Kürşat ’’Bakmakla, görmek ayrı şeyler,ikisi birlikte olunca çok şey görürsün ve macerayı çok uzun bir yolda değil çok kısa bir mesafede çok uzun bir sürede de müthiş bir tat alarak yaşayabilirsin’’ dedi ve ekledi ‘’KONYAnın coğrafyası görebileceğin en güzel vahalarla , en güzel enduro parkurları ile donatılmıştır.’’
O an hiçde inandırıcı gelmemişti.
Konya; bozkırın ortasında,dümdüz,su yok ,yeşil yok…diye düşünürdüm.
Ama itiraf ediyorum: bakamamışım ve görememişim…
Artık uçsuz bucaksız bozkırların sessizliği beni dinlendiriyor,içlerine saklanmış vahalar hayat veriyor,hele sırtını dayadığı dağlar yaşama sevincim oluyor.
Bütün bunlar çok uzakta değilmiş ;
yaşadıklarım , gördüklerim ve gecenin yarısında yolculuğun sonunda ,Konya ya hakim bir tepeden o muhtesem ışık denizini seyrederken üzerime çöken keyifli yorgunlukla çok iyi anladım…
17 Temmuz Pazar sabahı Kürşat la buluştuk.İki rota belirlemiştik,ya Karapınarda çöl sürüşü yapacaktık yada yakınımızdaki dağlara gidecektik…
Sabah esen kuvvetli rüzgar bende kum fırtınası endişesi oluşturdu.O yüzden Karapınar’ı iptal edip sürdük dağlara…
Baştan sona kadar gezinin her anını görüntüleyen Kürşat abiye beni ve sizleri kışkırtacak muhteşem fotoğrafları için çok teşekür ediyorum…
Konya dan ,Sarayönü istikametinde çıkıyoruz…
Kurşunlu kasabası yakınlarında araziye giriyoruz…
Tarla yollarında tam gaz…
Kurşunlu dan Sızmaya doğru gidecekken bir anda orman yoluna girdik…
Girdiğimiz yol ummadığımız bir anda bitti ve odun kömürü yapan insanlarla karşılaştık..
Bakalım tarif ettikleri yol çıkacak mı ? (Adamları hiç tutmadık,orada fazla durmamızı istemiyorlar gibi biran önce bizi göndermek istediler…)
Gece yarısına kadar seleyle buluşamayacağını nereden bilirdim ki…
Yol gittikçe bozuluyor.
Orman gittikçe sıklaşıyor,patikalar bozuluyor ve kayboluyor..
 |
|
Başa dön |
|
 |
Sponsor Linkler
|
Tarih: Mesaj konusu: |
|
|
|
|
Başa dön |
|
 |
lamos Tecrübeli Üye


Kayıt: Nov 18, 2009 Mesajlar: 167 Nerden: KONYA
OFFLINE
|
Tarih: Cum Tem 22, 2011 1:51 am Mesaj konusu: |
|
|
Burada duruyorum.Çok dik ve zemin çok kaygan …
Bu lastiklerle nasıl inerim diye kara kara düşünürken Kürşat “ Önemli olan teknik ve binicinin kendisidir,sen artık oldun” diyerek motive edip zemin etüdü ve yol analizi için beni yine aşağı gönderdi…
Hocamın dediği gibi,ayakta ve vücut geride,ayak pegleriene verdiğim dengeleme baskılarıyla,kollarımı ve bacaklarımı bir amortisör gibi kullanarak sadece motor ve arka fren kullanıp gideceğim noktaya odaklanarak aşağı kadar kayak pistinde gibi sorunsuz indim…
Bu zorlu inişin sonrasında toprak yapısı iyice kayganlaşıyor ve bozuluyor…
Tamaaam yol bitti herhalde geri dönüyoruz…He He He…
Ne mümkün arkadan hemen Hannibalın sesi geliyor “ Baciiiiiiiiii nireye”
Yadiremem kendime ,düşüyorum yine yollara…
Yok canım burada yol mu?Her yer ağaç dalı dolu,oldukça dik ve uzun bir rampa,toprak çok kaygan…
Ben bütün bunların kabusu ile kıvranırken adam burası güzel bir yol diyor …
Tepeye kadar çıkıp iniyorum…
Ben buradan nasıl çıkarım diye strateji geliştirmeye çalışırken adamın doğa fotoğrafçılığı tuttu…
Bu zorlu çıkış için son taktikleri aldıktan sonra son sigaramı içip helalleştik…
 |
|
Başa dön |
|
 |
lamos Tecrübeli Üye


Kayıt: Nov 18, 2009 Mesajlar: 167 Nerden: KONYA
OFFLINE
|
Tarih: Cum Tem 22, 2011 1:53 am Mesaj konusu: |
|
|
Bu uzun ve dik çıkışta en büyük korkum motoru geri kaçırmak ve o ağırlığı taşıyamamak.
Kürşat hemen bu çıkışla ilgili eğitimi zeminde tarif ederek veriyor…
Önce birkaç metre çıkıp motoru kapatıyorum,motor viteste ayaklar yanda kontrol bende.
Bu kadar dik olmasına rağmen o ağır motor kaymıyor.
Debriyajı hafif hafif sıkarak ön fren yardımıyla geriye kontrollü bir şekilde inişi tamamlıyorum.(Çok kolaymış be!!!)
Deneme tamam.Gözüm kesti burayı… Hazır gaza da gelmişken şimdi aksiyon zamanı …
Herşey o kadar hızlı gelişti ki kendimi yol açmak için topladığım dalların arasında buldum.
Aslında ben o gösterdiğim yerden gidecektim…
Yağma yok buradan çıkılacak.Kürşat” hayatta yardım etmem” dedi…Kaldım mı bir başıma!!!
Azmin elinden ne kurtulur ki…
Mücadele devam ediyor,bitmeyecekmi burası Allahım…
VEEEEE zafer benim…
Sıra hocamda…
Bu adama sinir oluyorum.Yol ile dalga geçer gibi çıkıyor…
Allah Allah ,rahatlığa bak sanki otobandan gelmiş…
Oysa ben yandım susuzluktan…
Biraz önce yol kılıklı bir şeyler vardı şimdi o da yok…
Artık burası son,mola zamanı…
Yol arama sırası Kürşat ta ,zaten dağın zirvesine de çok az kalmıştı ama yine sanatsal yanı ağır bastı.Yörenin endemik bitkilerini görüntülemiş…
 |
|
Başa dön |
|
 |
lamos Tecrübeli Üye


Kayıt: Nov 18, 2009 Mesajlar: 167 Nerden: KONYA
OFFLINE
|
Tarih: Cum Tem 22, 2011 1:57 am Mesaj konusu: |
|
|
Sağda solda çıkış yolu arıyoruz yol yok.Zaten binbir zahmetle geldik buraya kadar.Bir de bu yolun dönüşü mü? kabus yahu…
Birdaha o yoldan asla dönmem dedim, ya yol bulacaz yada yapacaz…
Dağın zirvesine yakın bir yerde bütün orman ayaklarımın altında,hava müthiş daha ne isterim…
Güzelce yayıldım ve çay keyfi yapıyorum…Bu arada nerede olursanız olun cayın keyfi cam bardakta bir başka…
Adam hala börtü böcek çekiyor…
Anladım adamın uçar gibi gitmesinin sırrı o sarı çoraplarda imiş!!!Sihirli canım hep ondan…
Çay bitti mola bitti,daha yapacak çok şey var ama yol yok.Az bir şey kaldı şu zirveyi aşıversek….ama dik kayalıklar izin vermiyor.
Biraz önce ,bu yoldan döneni öpsünler demiştim ama el mahkum düşüyoruz yine geldiğimiz istikamete…
Zaten tırmanıncaya kadar canım çıktı ,offffffffffff birde in şimdi…
Sonunda dağdan indik tarlaya,tabiî ki yoldan değil…
Hala benim ve TA nın buralara nasıl geldiğini düşünüyorum…
 |
|
Başa dön |
|
 |
lamos Tecrübeli Üye


Kayıt: Nov 18, 2009 Mesajlar: 167 Nerden: KONYA
OFFLINE
|
Tarih: Cum Tem 22, 2011 1:58 am Mesaj konusu: |
|
|
Sürüyorum ekin tarlasının içine.Zemin kısmen düzgün ama yeni biçilmiş ekinler çok kaygan…
Tekrar vuruyoruz dağlara…
Sizce nedir bu ????
Eğitim her an devam ediyor
Şimdi sıra kumlu yoda tam gaz…
Önceden korkulu rüyam olan bu yollar şimdi inanılmaz bir keyif veriyor.
Ayakta kullanma tekniği gereği,siz ayaktayken motorun ağırlık merkezi aşagı iniyor ve buda motorun kayagan yolda stabilitesini artırıyor.
Arka teker sağa sola kaysada ön teker yolundan ayrılmıyor..
Bu da güvenle tam gaz gitmenizi sağlıyor…
Ya buna ne dersiniz…
 |
|
Başa dön |
|
 |
|
|
|
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
|
|
|