İzmirden çıktık yola geze geze Mittenwalda :)

[purpledcobra]

Montanegro(Karadağ) sınırı çok güzeldi gerek manzarası gerekse yapısı itibari ile tam bir kasaba sınırı gibiydi. Ahşap küçük kulübeler, 4-5 tane memur, 2 tane geçiş barı… Hepsi bu kadar Sınırda biz motorların yanında beklerken kızlarda pasaport işlermleri için memurların kulübesine gittiler ve 10-15 saniye sonra bir kahkaha bir muhabbet… Ya noluyor diye bakmaya giderken bir baktım içerideki memurlardan biri şakır şakır Türkçe konuşuyor Meğer abisi 4 sene İzmir’de okumuş kendiside 2 sene İstanbul’da yaşamış… Adını sordum RAMO dedi… Bende başladım güzel bir Rumeli türküsü olan “RAMO RAMO SEVDİĞİM” türküsünü söylemeye, tabi herkes gülmekten yerlerde… Bu bizim tüm yol stresimizi almış ve en eğlenceli sınır geçişini yapmamızı sağlamıştı. Sınırdan sonra daha çok yolumuz vardı bu nedenle daha hızlı gitmemiz gerekiyordu ancak o kadar güzel bir doğa ve manzara var ki yolda etrafı seyretmekten yola bakamıyorsunuz…


By lk1302

By lk1302

By lk1302

By lk1302

By lk1302

By lk1302

Yolda yemek için durduğumuz bir lokantada şansımıza kimse İngilizce bilmeyince sipariş verirken biraz zorlandık hatta hesap istediğimizde kürdan gelmesi bizi baya güldürdü…


By lk1302

By lk1302



By lk1302

Hedefimiz Akşam olmadan Dubrovnik’e varmaktı ancak sabahki zaman kayıpları ve Montenegro’daki sahil trafiğinden dolayı gidemeyeceğimizi anlayınca sahilde kalacak yer aramaya başladık. Akşamüstü Budva adındaki sahil şehrine geldiğimizde trafikte iyice kilitlenmişti ve burada kalmaya karar verdik. 4-5 yer gezdikten sonra bir Apartta yer bulduk… Budva’da "Villa Maria"da oda başı 40€ kaldık. Oldukça temiz klimalı bir odaydı.


By lk1302

Gece biraz dolaşıp yemek için yer aradık. Sahildeki lokantalar genelde boştu. Denize sıfır güzel bir lokanta bulup oturduk 2 spagetti 4 bira 1 soda için 23€ hesap ödedik… Yemekten sonra fazla zaman kaybetmeden Apartımıza dönüp sonra yatışa geçtik
Yarın Dubrovnik...
_________________
Sonunda R 1150 GS
DL 1000
KLE 500
Pegaso 650

[Sponsor Linkler]

[purpledcobra]

5.gün: 12 temmuz Pazartesi,Budva-Dubrovnik 115 km


By lk1302

Sabah fazla stres yapmadan uykumuzu aldıktan sonra yola çıktık nede olsa bugün km oldukça kısa Kahvaltı için Hasan Abi’nin özellikle belirttiği Kotor’a gittik. Daha girişte ne kadar güzel bir yer olduğu belli olan şehir bizi yanıltmadı. Klasik oldtown şeklinde olan şehrin oldukça iyi korunmuş bir kalesi ve kale içinde şehri bulunuyor. Kale kapısının yanında motorlar için özel olarak ayrılmış ücretsiz park yerine motorlarımızı koyup sahil kenarındaki ilk yere kahvaltı için oturduk. Kahvaltı güzeldi ancak domuzsuz bir omlet yaptırana kadar birkaç kere omlet değiştirmek zorunda kaldık :grrr: Aşçı ısrarla salam ve sosisli omlet gönderdi… Kotor gerçekten çok güzel ve çekiciydi. Şehrin çok iyi korunmuş olduğu her halinden belli oluyordu hatta içerisinde hala birçok kişi yaşamaya devam ediyordu…


By lk1302

By lk1302

By lk1302

By lk1302

By lk1302

Şehri gezmek her ne kadar keyifli olsada şu kıyafetler geziyi işkenceye dönüştürmeye başlamıştı. Hiç birimizin de aklına “bir tane uzun kilit alıp kaskları ve montları motora kilitlemek” gibi basit ama mükemmel fikir gelmiyordu. Bizim jeton Dubrovnik’ten sonra gittiğimiz Split’te bunun uygulamalı halini bir DL üzerinde görünce düştü :na:
Kotor’u gezdikten sonra zamanımızda bol olduğu için gölün etrafını gezerek geçmeye kara verdik. Ve çok keyifli harika manzaralı bir yoldan Dubrovnik’e doğru yol aldık. Yolda durduğumuz göl kenarındaki küçük bir köy bizi çok etkiledi. Çok güzel bir mimarisi olan "Ljuta" adlı köyde fotoğraflarımızı çektikten sonra yola devam ettik.
Koordinatı: K 42.48184 D 18.76400

By lk1302

By lk1302

By lk1302
_________________
Sonunda R 1150 GS
DL 1000
KLE 500
Pegaso 650

[purpledcobra]

Vee Dubrovnik,
Saat 13.00 gibi tepeden Dubrovnik göründü… Hep gezi yazılarında ve fotoğraflarda gördüğüm şehri bu açıdan canlı görmek beni heyecanlandırmıştı. Gerçekten çok güzel bir manzara :good:


By lk1302

Burada durup fotoğraf çektirirken Makedon plakalı bir araç yanımızda durdu ve içindekiler gülerek yanımıza doğru geldi. En başta anlam veremesekte Türkçe konuşmaya başlayınca olay çözüldü. Bizi yolda görmüşler ve bayadır arkamızdan geliyorlarmış. İzmir plaka motorları görünce merak etmişler kim bu “deliler” diye :crazy2: Onlarda Uçakla Üsküp’e gelmişler oradan araç kiralayarak Üsküp-Ohrid-Kotor-Dubrovnik-Mostar üzerinden geri döneceklermiş. Güzel bir rota ve plan… Hem hesaplı hem de vizesiz bir rota ^^ Kısa bir sohbetten sonra yola devam…
Dubrovnik’te Campingde kalmayı planlıyorduk. Rezervasyon yaptırdığımız Auto Camp Solitudo oldukça geniş bir alana yayılmış bir yer. Kendi plajı ve havuzu var. Daha çok karavancıların tercih ettiği bir yer. Campingde 2 kişi çadırlı konaklama 34€ . Fiyatı biraz pahalı bulunca etrafta birkaç hotel ve Apart bulma çabamız oldu ancak onlarda hiç yer olmadığını zaten oda başı 80-90€ fiyat istendiğini öğrenince güzel Campingimize geri dönüp çadırlarımız kurduk.


By lk1302

Çadırları kurduktan sonra hemen Denize koştuk… Köprü manzaralı plajı görünce sevinsekte çakıl taşı şeklindeki sahili, pis ve sıcak denizi görünce keyfimiz kaçtı. Tabi yinede ilk defa denize girme şansını da reddetmedik. 1- 2 saat sahilde durduktan sonra şehir merkezine gitmek için çadırlarımıza döndük.


By lk1302

Şehir merkezine otobüs ile gitmeyi planlıyorduk. Durakta 15-20 dakika bekledikten sonra gelen ilk otobüs euro kabul edilmediğini söyleyince tabi otobüse binemedik :grrr: (sadece yerel para birimi olan “Kuna” kabul ediyorlarmış) Bizde gördüğümüz ilk taksiyi birazda çekinerek durdurduk. Taksiciye fiyat sorduğumuzda neredeyse otobüs ile aynı fiyatı söyleyince çok sevindik. Bu arada taksiler bile Opel İnsignia . Camp alanımız Oldtown’a 7-8 km mesafedeydi kısa bir yolculuktan sonra şehir merkezine geldik. Taksiye 10€ verdik. Dışarıdan bile oldukça heybetli duran şehir içeriden çok daha etkileyiciydi…


By lk1302

By lk1302

By lk1302

Uzun bir şehir turundan sonra yine Hasan Abi’nin muhteşem tavsiyesi ile deniz ürünlerinin meşhur olduğunu öğrendiğim bir restauranta oturduk. Oturduk ama en az 20-25 dakika sırada bekledikten sonra . Çok kalabalık olan restaurant müşterilerini sırayla alıyordu ama yemekler geldikten sonra beklediğimize değdiğini anladık
LOKANDA PESKARIJA-Dudrovnik
Menü: Deniz ürünleri Risotto (65 Kuna), kalamar(60 kuna), 3 bira ve su Hesap: 221 Kuna (16€)

By lk1302

Bayanlar deniz ürünlerini pek sevmedikleri için bizim ziyafetimizi izlemekle yetindiler. Yemekten sonra sıra bayanları doyurmaya gelmişti. Onlarda kendilerine güzel bir Pizzacı seçtiler ve pizzalarını söylediler ancak gelen Pizzalar 4 kişilik gibi olunca ben ( sadece yardımcı olmak adına) pizzadan da tatmaya karar verdim ^^


By lk1302
Menü: 2 vegetarian pizza 2x56 Kuna, Bira Stella 2x25 Kuna
1 € = 13 KUNA
Yemeklerimizi yedikten sonra şehri gezmeye devam ettik ve sonra sabah erken yola çıkacağımız için Campingimize dönmek için taksi durağına gittik.


By lk1302

By lk1302

Bu sırada durağa giderken belediye otobüsünden inen ve alkollü oldukları her hallerinden belli olan ve bağıra bağıra küfürlü tezahürat yapan 6-7 kişilik genç bir Türk topluluğu ile karşılaşmak biraz canımızı sıktı…
_________________
Sonunda R 1150 GS
DL 1000
KLE 500
Pegaso 650

[purpledcobra]

6.Gün: 13 temmuz Salı Dubrovnik-Zadar 355 Km.


By lk1302

Sabah erkenden Dubrovnik Solutido Campingden ayrıldık. Akşam hiçbirimiz rahat uyuyamadık. Çadırlarımızı yola yakın kurmamız nedeniyle gürültülü bir gece geçirdik üstüne havanın çok sıcak ve bunaltıcı olması eklenince hepimiz 3-4 saatlik uykuyla idare edeceğiz bugün…
Bugünkü rotamız genelde deniz kenarından. Adriyatik kıyılarını izleyerek güzel bir yol yapmayı planlıyoruz…


By lk1302


By lk1302

Saat 15.00 gibi Split’teyiz. Hemen limana inip her zamanki gibi motorlara ayrılmış ücretsiz park yerimize motorlarımızı bırakıyoruz. Hava inanılmaz sıcak ve bunaltıcı. Kıyafetleri ve kasklari taşımak iyice işkenceye dönüştü. Spil güzel ve temiz bir şehir öncelikle soğuk bir şeyler içebileceğimiz bir yer arıyoruz.Sonra Old Town’ı gezmeye devam ediyoruz…


By lk1302

By lk1302

By lk1302

Öğle yemeğinide Split’te yedikten sonra Zadar’a doğru yola çıkıyoruz ancak daha önce Hasan abinin kırılan sağ yolcu ayak pegi iyice kırılıp düşüyor bu nedenle hazır büyük şehirdeyiz BMW servisine soralım diyoruz… BMW servisini tarifler üzerine bulup derdimiz anlatıyoruz ancak servis yetkilileri bu parçanın en az 3-4 gün sonra gelebileceğini ve beklememiz gerektiğini söyleyince biraz canımız sıkılıyor. Bunun üzerine Hasan abi Servisin kıdemli ustası olduğunu düşündüğümüz kişi ile biraz konuşarak yeni parça yerine tamir yaptırmaya ikna ediyor…
Parçanın tamiri için 1 saat kadar o sıcak altında bekliyoruz ama bekleme sonunda parçanın orjinali kadar sağlam olması keyfimizi yerine getiriyor. Tamir için 35€ ödüyoruz…
Not: Benzin 1lt = 1.18€


By lk1302

Otobanı sevmesek te karanlığa kalmamak için bir ara otobana giriyoruz. Otobana 3€ ödüyoruz. Hava kararmadan Zadar’a ulaşıyoruz…


By lk1302

Kalacağımız pansiyon çok şirin ve yeşillik bir yer. PANSİON KRESAN Oda fiyatı 35€. Odalarımıza yerleşip hemen duşa giriyoruz. Akşam dışarı çıkmak yok dinleneceğiz bugün sıcakta çok yorulduk. Hasan abi ile markete gidip klasik kavun,karpuz, peynir şarap menüsünü alıp sofrayı hazırlıyoruz…


By lk1302

By lk1302


Yarın Venedik….
_________________
Sonunda R 1150 GS
DL 1000
KLE 500
Pegaso 650

[purpledcobra]

7.Gün: 14 Temmuz Salı Zadar-Venedik 446 Km

Akşamdan rotayı planlarken Zadar –Trieste arasını otoban değilde sahil yolundan yapmayı kararlaştırıyoruz. Otobanlar gezinin en sıkıcı zamanları oluyor… Ve bu seçimimiz bence gezinin en keyifli yollarından birini yapmamızı sağlıyor..Gerçekten süperdi…


By lk1302

Sabah 8.00 kalkış ve motorları yükledikten sonra kahvaltı için Zadar merkezine yani Oldtown’a gidiyoruz. Gördüğümüz ilk pastanede böreklerimiz yedikten sonra kısa bir şehir turu yapıp Venedik için yola çıkıyoruz…


By lk1302

By lk1302

By lk1302

By lk1302

Bugünkü yol beni çok eğlendiriyor. Sol tarafımız harika Dalmaçya kıyıları ve önümüz bol bol viraj… Resmen motor kullanırken kaskın içinde kendi kendime şarkılar söyleyip gülüyorum… Zadar-Trieste sahil yolu gerek virajları ve asfalt kalitesi gerekse manzarası ile her motorcunun yapması gereken bir yol. Zaten yolda karşılaştığımız birçok full kıyafetli racingçi ve yabancı plaka motorlar bunu kanıtlıyor.


By lk1302

By lk1302
Resimdeki şişeyi alabilmek için çok dil döktük ama mekanın sahibi hediye olduğu için teklifimizi kabul etmedi... Çok güzel bir şişe gerçekten


By lk1302

Karlobag yakınlarında verdiğimiz bir molada İsviçre’den gelen 2 Goldwingci aile ile uzun uzun sohbet edip Avrupa’daki yollar hakkında bilgi alıyoruz. Sohbet sırasında arkadaşların Arnavutluk yollarını çok beğendiklerini söylemesi ve tekrar gideceklerini belirtmesi beni şaşırtıyor. Oysa ki ben rota planlaması sırasında okuduğum olumsuz gezi yazıları nedeniyle Makedonya’dan Arnavutluk’a geçişi istememiş ve Kosova üzerinden geçilmesi konusunda ısrarcı olmuştum…


By lk1302

By lk1302
_________________
Sonunda R 1150 GS
DL 1000
KLE 500
Pegaso 650