|  Giriş  |  Hemen Üye Ol

 
  www.endurocu.com :: Başlığı Görüntüle - BMW 1200 GS ile OTOBANDA KIRILAN JANTLARLA HAYATTA KALMAK

 Sıkça Sorulan SorularSıkça Sorulan Sorular   AramaArama   Motosiklet GruplarıMotosiklet Grupları   HesabınızHesabınız   Özel Mesajlar (PM)Özel Mesajlar (PM)   GirişGiriş 

BMW 1200 GS ile OTOBANDA KIRILAN JANTLARLA HAYATTA KALMAK
Sayfa 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7  Sonraki
 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    www.endurocu.com Forum Ana Sayfası -> BMW Grubu
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
aday
Yeni Üye
Yeni Üye


Kayıt: Aug 24, 2005
Mesajlar: 3
Nerden: istanbul
OFFLINE

MesajTarih: Pts Şub 23, 2009 7:10 pm    Mesaj konusu: BMW 1200 GS ile OTOBANDA KIRILAN JANTLARLA HAYATTA KALMAK Alıntıyla Cevap Ver

ÖLSEYDİM YAZAMAYACAKTIM. KURTULDUM, PAYLAŞIYORUM.








“Telli Jant” mı yoksa “Döküm Alaşım Jant” mı? Spoked Wheel or Cast Wheel ?

Çarpmalarda hangisi daha güvenli acaba? Bu tartışma bana önceleri çok anlamsız gelirdi. “Enduro tarzı motosikletler doğası gereği zaten telli jantlı olmak zorunda; diğerler için de ne fark eder, zevkinize göre birini seçin gidin, neyi tartışıyorsunuz” derdim. Ta ki 50- 60 saniye ölümle dans ettiğim o korkunç ana kadar…

Kazanın üzerinden yedi aya yakın bir süre geçti. Katkıda bulunur umuduyla paylaşmak istiyorum.

Belki onlarca kez yazmak için klavyeye geçtim ama her defasında tekrar o anı yaşadım ve kendimi çok kötü hissettim, yazıyı tamamlayamadım. Halen olayın etkisinden tamamen kurtulmuş değilim ama sanırım kendimi biraz daha toparlandım.

Sıcak, mehtaplı 21 Temmuz 2008 akşamı, İstanbul. Eşimle evde yalnızız. Kızımız Sıla bizden çok uzaklarda anneannesinin yanında. Kapının önünde duran oyuncağımız sanki bize sesleniyor:

-İKİ TEKER, İKİ BAŞ, TEK KALP, HAYDİ BOĞAZA!

Tekerin adı BMW 1200 GS. Daha İlk 5000 km içinde yaptığı elektronik arızalarla beni üzen motosikletime belki de kendini affettirme fırsatı doğmuştu.

Boğazdayız.



Her şey o kadar güzeldi ki... Fotoğraflarla anı ölümsüzleştiriyoruz. Keyifli anlar… Fotoğraf çekerken otomatik deklanşörü beklediğimiz saniyeler içinde garip bir şekilde “her şeyin bitmesi” korkusuyla ürperdiğimi hatırlıyorum. Sonrasında da zaten motosiklete bir ürkek binmiştim.




Saatler gece yarısını henüz geçmiş, eve dönüyoruz. Aksaray’dan Mahmutbey gişelerine doğru Vatan Caddesinde ilerliyoruz. Hemen her yerde yoğun “seçim çalışmaları” pardon ”yol yapım çalışmaları” trafiği felç etmiş durumda. Yolda her an her şeyin olabileceği varsayımıyla dikkatliyim, dalgın değilim. Milliyet Gazetesini geçince çalışmalar tamamen bitti.

Mahmutbey köprüsünün altından Edirne yönüne doğru geçiyorum ve tatlı bir meyille inişteyim. Eşim arkamda, topcase dolu. Hızlı ve yoğun olan trafikte en solda dördüncü şeritteyim. Sürat 120-130km/saat civarında olmalı. 6. Vites, orta gazdayım. Sağ tarafımdaki TIR ı henüz geçmiştim ki bir cisme çok sert şekilde çarparak dengeyi bozdum. Saniyeler önce solladığım TIR ben gaz kestiğim için sağımızdan bizi geçiyor. Eşim çarpmanın etkisiyle kaymış rodeo tarzında yarım kalça oturmaya çalıyor ve düşmemek için beni çekiyor. Kulaklarımda O’nun iç yakan çığlığı, kamyonların gürültüsü, ve motosikletin çeyrek gazla inişte çıkardığı o unutulmaz uğultu!

Ne olduğunu anlayamadım. Yarım çeyrek arası bir gazla denge sağlamaya çalışıyorum. İki üç kez nerdeyse yere değecek kadar sağa ve sola yatıp tekrar doğrulduk. Fren yapamıyorum, gaz kesemiyorum, gaz veremiyorum. Mevcut durumu muhafaza ederek sağa yanaşmaya çalışıyorum. Üçüncü şerite geçtiğim anda, hızımı azaltamadığım için bir kamyona az kalsın arkadan vuruyorduk. Birkaç karış mesafe kalmıştı, kamyon iniş aşağı biraz hızlandı da altına girmekten son anda kurtulduk. Geceleri araba kullanırken ne zaman bir kamyona arkadan yaklaşsam stepnesinin far ışığındaki görüntüsü bana o korkunç anı tekrar yaşatıyor, içim acıyor.

Neyse, olay anına dönersem, çarpmamak için biraz daha gaz kestiğim için dengem çok bozuldu… Sanki yıllar süren bir mücadeleyle araçların arasından sıyrılıp sağ şerite, ve nihayet hava alanı sapağına ulaşabildim. Önümde, yanımda hiç araç kalmamıştı. Umutlandım, herhalde kurtuluyorduk. Çarpma noktasından bir kilometre kadar uzaklaşmıştık. Bir dakikadan bile kısa süren bir ölüm kalım mücadelesi ama gelin bir de bana sorun. “Buraya kadarmış, ölüyorum” dedim. Bütün hayatım sanki bir slide gösterisiyle gözlerimin önünden geçti gitti.

Emniyet şeridinde gazı biraz daha kapattım. Yürüme hızına kadar hız düşürdüm. Motosikletin duramayacağını anlayınca çok kontrollü bir şekilde sola yatırdım. Arkama döndüm, eşim asfaltta oturur vaziyette, aralıksız çığlık atıyordu. Sonunda başından kaskını çıkarıp okullarda mezuniyet törenlerinde kep fırlatanlar gibi 10-15 metre uzağa fırlattı.
İkimizde hayattaydık ve hemen hemen yara almadan kurtulmuştuk. Şükürler olsun bacaklarımız motosikletin altnda kalmamıştı. Sol el bileğimde çarpmanın şiddetiyle oluşan çatlak tarzında bir kırık, sol diz altında sıyrık dışında yaralanmam yoktu.

Hemen arkamızdan gelen araçlardan biri yardım için durdu. Motosikleti kaldırıp emniyet şeridinde orta sehpaya aldılar. Çarptığım o sert cismin ne olduğunu çok merak ediyordum. Geriye, çarpmanın olduğu yere doğru koşmaya başladım. O anda aynı yerde başka araçların çarpışan otolar gibi birbirine girdiğini gördüm, güvenlik endişesiyle gitmekten vazgeçtim. Motosikleti emniyet şeridinde öylece bırakıp eve gittik.
Gün ışığında, motosikletin tekerlerinin ne hale geldiğini daha detaylı inceleyince iyice şaşırdım. Bırakınız çarpmayı 100 km/saatin üzerinde süratlerde üstelik artçıyla giderken her iki lastiğinizin aniden patladığını düşünebiliyor musunuz? Bizim hem iki lastiğimiz parçalanmış hem de jantlarımız kırılmıştı! Atlattığımız tehlike velhasıl çok büyüktü.

Trafik ekipleri ile yaptığım görüşmelerden çarptığım şeyin siyah iri bir köpek ölüsü olduğu bilgisini aldım. Kazalardan sonra yoldan kaldırılmış.
Hafif bir viraj, sol şeritte bariyer arasından sarkan bitki dalları, gecenin karanlığında bir TIR’ı sollamak muhtemelen köpek ölüsünü görmemi engelledi. Bilinmez, belki de köpeği “görmediğim” için kurtulduk. Öyle ya dördüncü şeritte , sağında TIR solunda otoban bariyerleri, süratle giderken önümüzdeki köpek ölüsünü aniden fark etseydik yaşayacağımız panikle belki de ya TIR’ın altına girecek ya da bariyerlere çarpacaktık!
Olaydan sonra bir buçuk ay kadar motosiklete binemedik. İçimizden gelmedi. Tarz değiştirelim dedik. 1200 RT’nin test sürüşünü yaptık ama 1200 GS den sonra onu da beğenmedik. Motosikletimiz lastikleri, jantları, amortisörleri vs. serviste yenilenmiş olarak, eskisinden daha iyi durumda gelince aynı motosikletle yola devam etme kararı verdik. 1200 GS’in 2000 li devirlerde çıkardığı gürültü bana o boğuşma anını, eşimin çığlıklarını hatırlatıyor ve irkiliyorum ama diğerlerine göre sanki bu motosiklet bana daha güvenli geliyor..







Onu bunu bilmem, motosikletin markası, jantları, modeli, 1978 yılında alınmış motosiklet ehliyetinin kazandırdığı tecrübe (o zamanlar araba ehliyeti ile motosiklet kullanılsa da ben ayrıca bir motosiklet ehliyeti de almıştım), eşimin artçı olarak soğukkanlılığı hayatta kalmamızda şüphesiz önemli faktörlerdi. Ama bunların hepsinin ötesinde emin olduğum tek bir şey var:

Bağışlandık; ailelerimize, sevenlerimize ve belki de hastalarımıza…


Tekrar başa dönersem motosikletlerde bu tarz darbelerde acaba hangisi daha güvenli dersiniz? “Telli Jant” mı yoksa “Döküm Alaşım Jant” mı?

Kazasız günler dilerim.

Dr. M. Davut TOKLU
Çocuk Hastalıkları Uzmanı
davut@toklu.net
davuttoklu@ttmail.com


En son aday tarafından Sal Şub 24, 2009 7:03 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Sponsor Linkler







Tarih:     Mesaj konusu:

Başa dön
Navihawk
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt: Sep 16, 2004
Mesajlar: 713
Nerden: Samsun
OFFLINE

MesajTarih: Pts Şub 23, 2009 8:02 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Geçirdiğiniz bu tatsız kaza bana yıllar önce bir yabancı firmada çalışan akrabamın iş sözleşmesindeki maddeleri hatrlatıverdi hemen..
_Akşam olduğunda seyahate devam edilmeyip,kasaba bile olsa yatılacak,
_Gündüz dahil kısa huzmeler sürekli yanar vaziyette seyir sürecek,
Bizler far olayına alışkın olduğumuzdan garip gelmese de bizim ülkemizi adamlar o kadar iyi analiz etmişlerdi ki, lambasız traktörler,, at arabaları,mobiletller,başı boş büyük baş ve evcil hayvanlar ve leşleri
görme ve işitmme kaybıyla araç kullanan ileri yaş grubu ,yollrdaki çukur delik ve su göletleri, balık taşıyan kamyonlardan akan ve asfaltça emilmiş sinsi ve gizli katil balıkyağı ve aklınıza gelen daha onlarcasıyla baş edemeyeceğini anladığından personelini mecburi dinlenme ve beladan uzak tutma yöntemini seçmişti.
Hala mıcır serili yollara dikkat kayar diye ttabela asan bizim ülkemiz sorumlu organları değilmidir.Refüj sulayıp bizlere fren belasına iten belediyeler değilmidir,işte bu yüzden eğer yolumnuz uzunsa herhalde en iyi çözüm gece konaklamak olmalıdır.
Tekrar geçmişler olsun,ümit ederim ki son olur...
_________________
Yamaha Touching Your Heart
M.Teoman(X-Max'06)UlUtaş
Safety First then RIDE!


Seni hiç unutamadım ELENOR
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger
Triumph
Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye


Kayıt: Jul 13, 2004
Mesajlar: 469
Nerden: samsun
OFFLINE

MesajTarih: Pts Şub 23, 2009 10:17 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

davut abicim sana ve eşine büyük geçmiş olsun allah sizi korumuş o dediğiniz
süratlerde ne olursa olsun hamgi cisme çarparsanız çarpın çelik jantın + telli jantın
bir faydası olmaz benim görüşümce çelik jant telli janta göre biraz daha dayanıklıdır neden tel jantla çarpma anında o jant kırılmayacaktır fakat sekiz olma
yamulması dediğimiz olay olurduki buda çok kötü bir durum tekeriniz dönmeyecekti
ön amortisörlerin arasında sıkışıp kitleyecekti ön tekeri, çelik jantta ise vuruş yapan nokta eğilip,yamulup yada kırılacaktı, sizdeki durum gibi, çarpma anında düşmemeniz de büyük bir şans + ustalık isteyen bir durum(tecrübe) arkadaki artçınında metanetli olup heyecan yapmaması + motorsiklet. Sizde ağırlığı düşük bir motor oluverseydi, 125cc yada 250cc, hafif bir motorla çarpsaydınız sonunuz çok kötü olabilirdi, genede verilmiş sadakanız varmışki ucuz atlatmışsınız tekrar geçmiş olsun...
_________________
HÜSNÜ ÇAKAR
efsane satıldı ruhu yüreğimde saklı TRİUMPH daytona 650cc (efsane baba yadigarı)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSN Messenger
wolfmann08
Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye


Kayıt: Mar 04, 2008
Mesajlar: 418
Nerden: Artvin
OFFLINE

MesajTarih: Sal Şub 24, 2009 8:54 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Davut bey öncellikle size ve eşinize büyük geçmiş olsun. yazdıklarınızı okurken sanki olayı yaşadım içim sıkıldı darlandım ucuz atlatmışsınız bu olayı umarım boyle bir olay ne size nede motosiklet ailemizin herhangi bir ferdinin başına gelmez tekrar geçmiş olsun.
_________________
XL 650 TA 2001
0 RH (+)
Ufuk ÇELİK
www.artvinmotosikletkulubu.com


En son wolfmann08 tarafından Sal Şub 24, 2009 1:34 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger
trekkermeister
Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye


Kayıt: Aug 29, 2007
Mesajlar: 350
Nerden: Beyoğlu/İST.
OFFLINE

MesajTarih: Sal Şub 24, 2009 9:35 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

büyük geçmiş olsun.mucize gibi bir olay yaşamışsınız.yıllar önce africa twin le benimde buna benzer bir kazam olmuştu.yeniden yaşadım sanki.
_________________
TransALP-05
Twister -04
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger
Hızlı Cevap
Kullanıcı Adı:


Very Happy Smile Sad Surprised Shocked Confused Cool Laughing Mad Razz Embarassed Crying or Very sad Evil or Very Mad Twisted Evil Rolling Eyes Wink Exclamation Question Idea Arrow Neutral Mr. Green
Seçenekler
Son Mesajı Alıntı Yap
 
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    www.endurocu.com Forum Ana Sayfası -> BMW Grubu Tüm saatler GMT +2 Saat
Sayfa 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7  Sonraki
1. sayfa (Toplam 7 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

   
 
 
Bilgi & Servisler

Foto Galeri



Etiketler

endurocu motosiklet enduro redbull

ikiteker haberler yarışlar geziler

motokros macera kamp festivaller

forumlar xfighters dragyarışları

motogp seatosky supermoto dakar

Twitter

Web sitemizde yayınlanan en son güncel haberler, makale ve duyurulardan anında haberdar olmak için tarayıcınızda anlık bildirimleri etkinleştirebilirsiniz. Bu ücretsiz bir servistir...

Bildirimleri Etkinleştirin

Copyright © 2004, Tüm Hakları Saklıdır

endurocu   endurocu   endurocu   endurocu   endurocu

Ana Sayfa   Üyeler   Yazarlar