Önceki başlık :: Sonraki başlık |
Yazar |
Mesaj |
Gurzan Tecrübeli Üye
Kayıt: Jul 20, 2005 Mesajlar: 329 Nerden: İstanbul
OFFLINE
|
Tarih: Cum Tem 04, 2008 7:26 pm Mesaj konusu: Yarım kalan Türkiye turu... |
|
|
Tüm arkadaşlara merhaba.
13 Haziran 2008 akşamı ani bir kararla, Ergin (terror) ve Mustafa'nın (musturaki) Denizli yolculuğuna katılmaya karar verdim. (aslında kandırıldım diyebilirim.)
Denizlide bir F650GS'e bakacaktık. Aslında bu, işin bahanesiydi. Amaç uzunca bir yol tepip, tüm kurtlarımızı döküp, bünyedeki gazı çıkartıp, zihni ve bedeni felaha kavuşmaktı
Ertesi gün tapagaz İstanbula geri dönecektik. Ama Erginin bize söylemediği bir sürprizi varmış.:cyclopsan
1. Gün;
14 Haziran sabahı Kumburgaz ve Beylikdüzünden yola çıkarak, Çobançeşmede Mustafayla buluştuk.
Benzinleri fulleyip son kontrollerin ardından, verdik gazı 1. köprü ve Eskihisar feribot yoluna.
Topçularda feribottan indikten sonra, Yalova - Orhangazi - İnegöl - Bözüyük - İnönü - Kütahya - Altıntaş - Dumlupınar - Banaz - Sivaslı - Çivril Üzerinden Denizliye ulaştık.
İlk günün sonunda ben yaklaşık 670, Ergin 690 ve Mustafa da 650 km. yol yapmıştık.:cyclopsan
Motosiklet üzerindeki bu mesafeler hepimiz için ilk olmuş, ve kaba etlerimize beyaz bayrak çektirmişti
Fakat yolda karşılaştığımız manzaralar, İçinden geçtiğimiz Batı Anadolu rüzgarları, yol kenarı çeşmelerinde içtiğimiz sular, gördüğümüz insanlar, yaşamlar her şeye değerdi. :cat:
İlk günün sonunda hemen bir otel ve lokanta bulduk, acilen homini gırtlak- pufidi kandil- tumba yatak yaptık
2. Gün;
Dün gece son dakikalarda, Ergin efendi ağzındaki baklayı çıkarmıştı. Biz de yorgunluktan dolayı hakkıyla kızamamış, değerlendirme yapamamış, bugüne ertelemiştik mevzuyu.
Mevzu şu idi; Bugün, tüm Marmara bölgesinde sağanak yağış olacaktı.
Böyle bir bilgi yol arkadaşlarından saklanmamalıydı. :farao:
Bilseydim, bu geziye çıkmazdım. Fıstığın ön lastiği ıslak yolda sorun çıkarabilirdi. (Bizler de hatalıyız aslında. Kendi işini kendin gör, meteorolojiye kendin bak.)
Geliş sebebimiz olan motoru görüp, içimize sinmediğini anladıktan sonra, Pamukkaleyi ziyaret edip İstanbula dönmeye karar veriyoruz.
Fakat ben buraya kadar gelmişken dönmek istemediğimi söylüyor, Antalya üzerinden Silifkeye Dayımı ziyaret etmeyi düşünüyorum.:wiinkk:
Aylardan beri uzunca bir Türkiye turu planlıyordum. Eski motorum Zongy satılıp, Şimdiki motorum Fıstık'ı alınca maddi olarak biraz sıkıntı yaşamış, üzülerek ve istemeyerek bu turu gelecek yıla ertelemiştim.
Oysa şimdi, Batı Anadolunun ortalarındaydım. Yağmurdan dolayı İstanbula gitmek istemiyordum, Biraz dişimi sıkarsam, Güneye doğru güzel bir tur yapabilirdim.
Durumumu gözden geçirdim. Biraz eşya ve ekipman eksiğim vardı. Ama çok da önemli şeyler değildi.
Herşeyden önemlisi, keyfim yerindeydi, güney yolları önümdeydi ve motorum bakımlıydı.
Öyleyse, çıkmalıydım bu yolculuğa.:wiinkk:
Kararımı yol arkadaşlarıma söyleyip, bir kaç kısa telefon görüşmesi yapıyorum ve Denizlide Ergin ve Mustafadan ayrılıyorum.
Onlar İstanbul, ben ise Antalya istikametlerine doğru yol almaya başlıyoruz.
Serinhisar- Acıpayam- Çavdır- Korkuteli üzerinden Antayaya ulaşıyorum.
Çavdır- Korkuteli arası ve sonrasında yer yer yol çalışmaları mevcut. Keyifli başlayan yolculuk, yavaş yavaş sıkıntı vermeye başlıyor. Zira yol yapım çalışmaları bazı bölgelerde tehlikeli oluyor.
Dik ve virajlı rampalardan inerken, bir anda kum ve mıcıra rastlıyoruz. Bazen bu durum Km.'lerce devam ediyor. Yavaş sürate seydediliyor. Sıcak kendisini fazlasıyla hissettiriyor. Bol bol su, soda ve çikolata molası veriyorum. Bazen yollar düzgünleşip, uzuyor, fakat hepsinin başlangıcında radar tabelaları mevcut.
Radardan fena tırsıyorum. Ceza ödemek, tüm keyfimi kaçırır, tüm yolculuğun içine eder. Bu yüzden çok dikkatliyim
Antalya girişine yaklaşık 10-15 km. kala, bu güne kadar gördüğüm en berbat yola giriyorum.:cyclopsan
Yolda çalışma var. tek şeride düşmüşüz, inşaatın içinde sürüyoruz, karşıdan gelenlerle her an kafa kafaya geliyoruz, ve anlaşılmaz bir şekilde trafik hızlı akıyor.:cyclopsan
Yoldaki tek motosikletli benim. arkadan, karşıdan, yandan, her taraftan sıkıştırılıyorum.
Dikkatim ve adrenalim had safhada.
Bir ara, arkamdan gelen turist otobüsünün korna ve selektörlü tacizine gaz açarak tepki veriyor, ve anında mıcır havuzuna giriyorum.:cyclopsan
Motor sağa sola kayıyor, hakimiyeti kaybediyorum. Düşmemek için ne yaptığımı bilmeden duruyorum, ve otobüsün yavaşlamış olduğunu görüyorum. hemen en sağa, mıcırların içine çekiyorum. Karşıdan gelenler durmuş, film izliyorlar. Yanımdan geçen otobüsteki sarı gacılar hayret ve endişeyle bana bakıyorlar.
Sinirlerim boşalıyor. kısa bir titreme yaşıyor, sigara yakıyorum. 15 dakika bekliyorum orada. Gelen geçen arabalardan dolayı toz toprak içerisinde kalmışım. Ya bismillah diyerek, tekrar basıyorum marşa. Ucuz atlattık.:bounce:
Antalyaya girdiğimde, arka frenin zayıfladığını hissediyorum, ama önemsemiyorum. Şehir içinde, kısa bir kaybolmadan sonra, Manavgat- Alanya yoluna çıkıyorum. Canım sıkkın, kimseyi aramak istemiyorum. Yol dümdüz. hiç durmadan sürmeyi planlıyorum ve veriyorum gazı.
Serikte Arka fren tamamen boşalıyor. Günlerden pazar, her yer kapalı. Eski bir arkadaşı arayıp, tamirci ve otel soruyorum. Yardımcı olmaya çalışıyor, ama işi başından aşkın. Kendime kızıp, tekrar yola düşüyorum.
Alanyaya vardığımda, yorgunluk kendini belli ediyor ve karanlık çöküyor. Bir Otel bulup, günü bitirmek istiyorum.
Sorduğum her otel astronomik rakamlar çekiyor. Adamları sopayla dövmek istiyorum :pr:
iyice daralıyorum. Yorgunum, keyifsizim, arka fren nanay, fazla şarj etmekten dolayı akü kaynamış, taşan elektrolizden dolayı pantolonum ve sol ayakkabım delik deşik, toz-ter-pislik içerisindeyim, gece oldu, Hırvatistan maçı var, ben hala yoldayım.
Tek olumlu hadise, karnım tok. Manavgatta, kamyoncu lokantasında mükemmel bir yemek yemiştim. :cherry:
Bir benzinci tavsiyede bulunuyor. "Gazipaşaya git, orada ucuz oteller var. Buralar turistik, fiyatlar kol gibidir. ucuz bulamazsın. ":cat:
Tekrar basıyorum marşa, Gazipaşaya sürüyorum.
Karşıma çıkan ilk otele dalıyorum. Gecelik 15 Yetele. Banyosu da var. Odam biraz gecekonduya benziyor ama, umrumda değil. Çarşaflar ve banyo temiz. acayip mutluyum. :cherry: Maç da başlamış, ilk yarının ortalarındayız.
Maç sonunda, tarihi bir galibiyet alıyoruz. Otel sevinçten yıkılıyor. Millet arabalarla yollara dökülmüş. Balkona çıkıp, ben de coşuyorum. Günün sonunda keyfim yerine geliyor. :cherry:
Ama bitkinlikten hemen yatağa devriliyorum. Artık yatay pozisyondayım. Gözünü sevdiğiminin pozisyonu. Ay lav yu Gazipaşa Kent oteli. :rendeer: ih liibe dih uleynnn
3. Gün;
Recep Tion abinin tarifiyle, oto sanayinin yolunu tutuyorum. İlk motor tamircisine girip, hidrolik haznesine takviye yapıyoruz. fren işi tamamdır.
Zinciri geriyoruz, ama aküye müdahale edemiyoruz. O bölgeye biraz ali-cengiz yapmak gerekiyor. Boşver, sonra bakarız. pantolonla ayakkabı nasılsa delindi zaten.
Saat 11.00 de tekrar düşüyoruz yollara.
Silifkeye yaklaşık 210 km. yolum kaldı. Virajların çok olduğu haritada görülüyor, fakat Şarköy virajlarına alışkınım.
"Sorunsuzca geçeriz fıstığımla." diye düşünürken, burası hakkında ne kadar kara cahil olduğumu bilmezmişim meğer.:bounce:
Bu yol, Silifkeye sadece 210 km. olan bu yol, tam tamına 7 saat sürdü.
Evet arkadaşlar tam 7 saat.:cyclopsan:pr:
Hani derler ya; "Anam ağladı", "İmanım gevredi", "Başım döndü" vs., hiç abartısız, aynen denildiği gibi, bitmeyen virajlarla dolu daracık bir yol.
Full korumalıyım. Sıcak bir yandan, virajlar bir yandan, karşıdan gelen kamyonlar, otobüsler bir yandan. Kaç kere mola verdim, kaç şişe su tükettim, kaç defa küfrettim hatırlamıyorum.:pr:
Monttan, dizlikten, Kasktan hatta motordan hiç bu kadar nefret etmemiştim. Virajların biri bitiyor, diğeri başlıyor. Birinden çıkıp, diğerine giriyorsun. Dönüşün ötesini göremediğin için, gelen araçlar da yolu neredeyse ortalayarak geldikleri için, hızını arttıramıyorsun, vites yükseltemiyorsun.
Düşük süratte, tın-tın-tın başın, gövden, popon pişe pişe yol alıyorsun.:pale:
Virajlar keskin, yol dar. bir süre sonra resmen strese giriyorsun. Bu durum hiç bitmeyecek hissine kapılıyorsun.
Fakat, aşağıda, sağ tarafında bir Akdeniz manzarası var ki, ömre bedel. :cat:
Sağ tarafında ballı şuruplu Deniz, dağ manzarası, önünde zehir zemberek viraj deryası.
Bu ikilem içerisinde, strese mi girersin, nirvanaya mı çıkarsın sana kalmış :queen:
Akşam 18.00 sularında Taşucu'da, kuzenim ve eşi karşıladılar beni. Onları görünce kabusun bittiğini anlayıp, mutluluktan uçtum adeta. :cherry:
Silifke kalesinde, Muhteşem Silifke manzarası eşliğinde güzel bir yemekten sonra eve doğru yollandık.
Yaklaşık 12 gün Silifkede kaldım. Bu süre içerisinde Aya tekla manastırı ve Cennet-Cehennem obruklarını gezip, Susanoğlu kıyılarını dolaştık. Taşucu beldesine hayran kalıp, oraya yerleşme hayalleri kurduk.
Gülnar beldesi köylerinden birine gidip, Rigel nikli arkadaşımızın bir hayır işine vesile olduk. (Bu mevzuyu ayrıca işleyeceğiz.) Göksu ırmağı kenarında çaylar içtik. Sıcaklardan yandık, klimalarla serinledik. Tarladan yeni toplanmış çilek, salatalık, domates, gibi bilimum meyve sebzenin, hormonsuz, dondurulmamış tatlarıyla tanıştık.
Bir yandan yüksek sıcaklık ve nem altında hayatın tadını çıkarmaya çalışırken, diğer yandan yolculuğun diğer kısmını şekillendirmeye çalışıyorduk.
Mersin- Adana- Antep- Urfa- Mardin- Diyarbakır- Elaziz üzerinden Karadenize çıkmayı planlarken, İstanbulda yaşayan annemin sağlık sorunu haberini alınca, motoru Silifkede bırakıp, acilen İstanbula döndüm.:pale:
Gelecek yıla ertelediğim büyük Türkiye turum, bir bahaneyle ve plansızca erken başladığı gibi, yine bir vesileyle yarım kaldı.
İlerleyen günlerde ne olacağı şimdiden belli değil. Kısmetse, Annemin durumuna göre ya devam edeceğim, ya da motoru alıp İstanbula geri döneceğim.
Derlediğim yaklaşık 385 adet fotografı picasa sayfama yükledim.
Alttaki fotografı tıklarsanız, hepsine ve bazı detaylara ulaşırsınız.
Linkte de, Aya tekla civarının videosu mevcut.
Okuma zahmetine katlanan herkese teşekkürler.
Sürç-i lisan ettiysek, affola.
Hepinize selamlar...
http://video.google.com/videoplay?docid=-8232610561446554593&hl=en
_________________ www.Gultekin.net.ms |
|
Başa dön |
|
|
Sponsor Linkler
|
Tarih: Mesaj konusu: |
|
|
|
|
Başa dön |
|
|
JAK Tecrübeli Üye
Kayıt: May 18, 2006 Mesajlar: 252 Nerden: ANKARA
OFFLINE
|
Tarih: Cum Tem 04, 2008 10:15 pm Mesaj konusu: |
|
|
acayip zevk aldım
motoruna kalemine sağlık.
teşekkürler |
|
Başa dön |
|
|
cenker Kıdemli Üye
Kayıt: Apr 16, 2007 Mesajlar: 536 Nerden: İstanbul
OFFLINE
|
Tarih: Cmt Tem 05, 2008 8:08 am Mesaj konusu: |
|
|
Gültekin ne güzel kaleme almışsın, picassa' ya gerek kalmamış bence, okurken yaşadıkların ve gördüklerin canlandı gözümde
Ellerin dert görmesin. _________________ M. Cenk Ertükel
A Rh (-)
0532 745 03 47
R1150 GS 2001-Gümüş At
|
|
Başa dön |
|
|
Gurzan Tecrübeli Üye
Kayıt: Jul 20, 2005 Mesajlar: 329 Nerden: İstanbul
OFFLINE
|
Tarih: Cmt Tem 05, 2008 2:49 pm Mesaj konusu: |
|
|
JAK, cenker ve Selçuk78 Teşekkürler arkadaşlar _________________ www.Gultekin.net.ms
En son Gurzan tarafından Cmt Tem 05, 2008 2:52 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi |
|
Başa dön |
|
|
selcuk78 Yeni Üye
Kayıt: Jan 05, 2008 Mesajlar: 2
OFFLINE
|
Tarih: Cmt Tem 05, 2008 2:50 pm Mesaj konusu: |
|
|
Kardeşim eline,emeğine,yüreğine sağlık |
|
Başa dön |
|
|
|
|
|
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
|
|
|