tormator Tecrübeli Üye
Kayıt: Sep 28, 2007 Mesajlar: 197 Nerden: Üsküdar - İstanbul
OFFLINE
|
Tarih: Sal Hzr 23, 2009 1:47 pm Mesaj konusu: Çerkezköy-Büyükkuşkaya Tepesi civarı "yok artık!" |
|
|
Herkese selam.
Geçtiğimiz Pazar günü (21 Haziran) "the_venturer" ile Çerkezköy civarında buluşup biraz arazide yol alalım diye plan yapmıştık.
Hava oldukça sıcaktı (galiba 44 derece civarında). Çerkezköy gişelerde buluştuk.
"the_venturer"
bendeniz "tormator"
Sonra Danamandıra - Karamandere yönünü takiben tepesinde bir meteoroloji radarı bulunan Büyükkuşkaya Tepesi'ne geldik. Tepeye tırmanan yol, asfalt kısımları zamanla parçalanıp yok olmuş, zaman zaman çukurlara denk gelebildiğiniz, geriye toprak-mıcırı kalmış bir yoldu.
Tepeye tırmanırken, daha önce the_venturer'in raporladığı Anastasios duvarının da fotoğrafını çektim.
Güneşin kendisini iyice gösterdiği saatlerde biz de radarın yanında biraz mola verdik.
Tepeden (381 m) bütün çevreyi ta İstanbul ve Karadeniz'e kadar seyretmek mümkün.
Enlem - Boylam: 41° 34' K - 28° 36' D
Burası da karşıdaki Küçükkuşkaya Tepesi.
Daha sonra oradan aşağı inip bir kısmı ayakta kalabilmiş, ormanın içinde kaybolmuş su kerinin yanına indik.
Kemerlerden sonra biraz dinlendikten sonra venturer'in daha önce denemek istediği ama vazgeçtiği bir parkuru tekrar denemek istedik. Küçük bir dereyi geçtikten sonra patika otların ve yarıkların arasından yokuş yukarıya doğru gidiyordu. 10-20 metre gittikten sonra patikanın iyice bozulduğunu görünce moralimiz bozuldu. O kadar metreyi bile sıcağın altında tırmanmaya çalışmak bizi nefes nefese bırakmıştı. Fren yaptığımız anta geri kayıyorduk. Durmak istesek ayağımızı atacak yer bulamıyorduk. Geri dönmenin mümkün olmadığını anladıktan sonra yardımlaşarak çıkmaya karar verdik. Önce ben davrandım. Venturer'de benim yanımda eğer düşersem tutmak için koşuyordu. Çukurların yanından kanırta kanırta çıkıp tepeye doğru durmak için nisbeten düz bir yer arıyordum. Nihayet öyle bir yere geldiğimde durayım dedim ama pilim bittiğinden motoru tutamadım ve yan yattık. Aşağıya doğru seslendim ama sesimi duyuramadım. Çaresiz aşağıya doğru yere uzanmış motoru abanarak son bir gayretle dik vaziyete getirebildim. Sonra da venturer'in yanına inip ona destek oldum. Yarığın yanından geçerken venturer'in dengesi bozuldu ve de tam yarığa düşerken omuz atarak dengesini tekrar düzelttim. Akabinde o da gazı verip yukarıdaki düzlüğe çıktı.
Bu arada belirtmek istiyorum ki F 650 GS'de Michelin Anekee lastikler;
KLE 500'de de Mitas'ın Enduro lastikleri takılıydı.
Meraklısına Mitas E 07 modelin test bağlantısı da burada.
http://images.google.com.tr/imgres?imgurl=http://www.tyre-pictures.com/Mitas/E07.jpg&imgrefurl=http://www.tyretest.com/motorradreifen/mitas/e_07/index.html&usg=__-ZMfWZunbRrYzxlVXFMlM24bm6c=&h=300&w=281&sz=23&hl=tr&start=99&um=1&tbnid=c9kcabtUYLm1XM:&tbnh=116&tbnw=109&prev=/images%3Fq%3Dmitas%2Benduro%26ndsp%3D18%26hl%3Dtr%26client%3Dfirefox-a%26rls%3Dorg.mozilla:tr:official%26sa%3DN%26start%3D90%26um%3D1
Venturer yukarıya çıkıp keşif yapıyor.
Venturer keşiften dönüyor ama maalesef iyi haberler vermiyor.
" - Aabi yol-mol yok yukarıda"
Öyle ya da böyle gidilecek. Başka yolu yok.
Venturer yorulmuş.
Devrildiğim yer. Motoru kaldırdıktan sonra nefes nefese kalmıştım.
Pilim bitmiş.
Bitmek bilmeyan keşif gezileri.
Burada manzara çok güzel.
Neyse bir süre sonra mıcır döşenmiş bir yola çıkınca çocuklar gibi sevindik.
"- TEM'e çıktııııkkk" diye bağrıştık. "Heyoooo!!!"
Daha sonra bir su kenarında atletlerimizi dallara asarak kuruturken bir yandan da sucuk mangal yaptık.
- Venturer niye mangalı fotoğraflamadık ki?
Saat 17:00 civarında dönüş yoluna koyulduk.
Dikkat: Her an bir viraj sonrası böyle sürprizle karşılaşabilirsinizz.
Dönüşte Arnavutköy - Habipler Köyü üzerinden gitmeye karar verdim. TEM beni bozar.
Sazlıdere Barajı
Bir-iki video da var ama sonra. Bu arada Venturer'da fotoğraflarını ekleyecektir. _________________ XT660Z Tenere
http://tormator.blogspot.com/ |
|