Endurocu.Com

         
 

 

 
         
  |  Giriş  |  Hemen Üye Ol    

Endurocu

Endurocu

Endurocu

Endurocu

Endurocu


 
Site Girişi
Üye Adı:
Şifre:

Şifremi unuttum!
   Hemen Üye Ol

Members List Üyelik
Son Üye:Dakarist
Bugün:0
Dün:0
Toplam:8715

Sitede şu anda toplam 1677 aktif kullanıcı
ve ziyaretçi gezmektedir.
 


 
APRILIA BMW HONDA KAWASAKI KTM MOTOGUZZI SUZUKI YAMAHA
 

 
  Ölseydim yazamazdım. Kurtuldum, paylaşıyorum
Tarih: 22.04.2009 Saat: 16:47 Gönderen: admin
 
 
  Endurocu BMW R1200 GS ile otoyolda yaşanan bir kaza öyküsüdür. Kazanın üzerinden yedi ayı aşkın bir süre geçti. Öldürmeyen Allah öldürmedi. Katkıda bulunur umuduyla paylaşmak istiyorum. Daha önce belki onlarca kez yazmak için klavyeye geçtim ama her defasında tekrar o anı yaşadım ve kendimi çok kötü hissettim. Yazıyı tamamlayamadım. Halen olayın etkisinden tamamen kurtulmasam da sanırım kendimi biraz daha toparladım. Dolunayın bir başka güzelleştirdiği 21 Temmuz 2008 akşamında İstanbul. Eşimle evde yalnızız. Kızımız Sıla bizden çok uzaklarda anneannesinin yanında. Kapının önünde duran oyuncağımız bizi kışkırtıyor:



İKİ TEKER, İKİ BAŞ, TEK KALP, HAYDİ BOĞAZA!

Oyuncak BMW R1200 GS. Daha İlk 5.000 km içinde yaptığı elektronik arızalarla beni üzen motosikletim belki de kendini affettirmek istiyordu!




Yarım saat sonra Boğazdayız

Yaşanası o kadar çok güzellik var ki... Güzel bir yemeği zaman darlığından acele yercesine hızlı yaşıyoruz o anları; bazen de fotoğraflarla ölümsüzleştiriyoruz. Otomatik deklanşörü beklediğimiz saniyeler içinde bir ara garip bir şekilde “her şeyin bitmesi” korkusuyla ürperdiğimi hatırlıyorum. Sonrasında motosiklete zaten garip bir ürkeklikle binmiştim.

Saatler gece yarısını henüz geçmiş, eve dönüyoruz. Aksaray’dan Mahmutbey gişelerine doğru Vatan Caddesinde ilerliyoruz. Hemen her yerde yoğun “seçim çalışmaları” pardon “yol yapım çalışmaları” trafiği felç etmiş durumda. Yolun olağan dışı durumu nedeniyle her an her şeyin olabileceği varsayımıyla dikkatliyim, dalgın değilim. Bağcılarda Milliyet Gazetesini geçer geçmez yol çalışmaları tamamen bitti.

Mahmutbey köprüsünün altından Edirne yönüne doğru geçiyorum ve tatlı bir meyille inişteyim. Eşim arkamda, topcase dolu. Hızlı ve yoğun olan trafikte en solda dördüncü şeritteyim. Sürat 120-130km/saat civarında olmalı. 6. Vites, orta gazdayım. Sağ tarafımdaki TIR'ı henüz geçmiştim ki göremediğim bir cisme çok sert şekilde çarparak dengeyi bozdum. Saniyeler önce solladığımız TIR gaz kestiğim için şimdi sağımızdan bizi geçmekte. Eşim çarpmanın etkisiyle kaymış rodeo tarzında yarım kalça motosiklete tutunmaya çalıyor ve düşmemek için beni çekiyor. Kulaklarımda O’nun iç yakan çığlığı, yoğun trafiğin ve motosikletin çeyrek gazla inişte çıkardığı unutulmaz uğultu! Ne olduğunu anlayamadım. Tamamen reflekslerimle hareket ediyorum. Yarım çeyrek arası bir gazla denge sağlamaya çalışıyorum. İki üç kez nerdeyse yere değecek kadar sağa ve sola yatıp tekrar doğrulduk. Fren yapamıyorum, gaz kesemiyorum, gaz veremiyorum. Mevcut durumu muhafaza ederek sağa yanaşmaya çalışıyorum. Üçüncü şerite geçtiğim anda, hızımı azaltamadığım için bir kamyona az kalsın arkadan vuruyorduk. Birkaç karış mesafe kalmıştı. Kamyon iniş aşağı biraz daha hızlandı da altına girmekten son anda kurtulduk. Geceleri araba kullanırken ne zaman bir kamyona arkadan yaklaşsam stepnesinin far ışığındaki görüntüsü bana o korkunç anı tekrar yaşatıyor, içim acıyor. Neyse, olay anına dönersem, çarpmamak için biraz daha gaz kestiğim için dengem azalan hızımla daha çok bozuldu… Sanki yıllar süren bir mücadeleyle araçların arasından sıyrılıp en sağ şerite, ve nihayet hava alanı sapağına ulaşabildim. Önümde, yanımda hiç araç kalmamıştı. Umutlandım, herhalde kurtuluyorduk!






Çarpma noktasından bir kilometre kadar uzaklaşmıştık. Bir dakikadan bile kısa süren bir ölüm kalım mücadelesi yaşadık ama gelin onu bir de bana sorun. “Buraya kadarmış, ölüyorum” dedim. Bütün hayatım sanki bir slide gösterisiyle gözlerimin önünden geçti gitti. Hatırlıyorum da gece saat 03:02 de nöbette hasta muayene ederken yakalandığım 17 Ağustos 1999 Marmara depreminde bile bu kadar uzun süre ölümle yüz yüze olmamıştım.

Emniyet şeridinde gazı biraz daha kapattım. Yürüme hızına kadar hız düşürdüm. Motosikletin duramayacağını anlayınca çok kontrollü bir şekilde sola yatırdım. Arkama döndüm, eşim asfaltta oturur vaziyette, aralıksız çığlık atıyordu. Sonunda başından kaskını çıkarıp okullarda mezuniyet törenlerinde kep fırlatanlar gibi 10-15 metre uzağa fırlattı.

İkimizde hayattaydık ve neredeyse yara almadan kurtulmuştuk. Şükürler olsun bacaklarımız motosikletin altında kalmamıştı. Sol el bileğimde çarpmanın etkisiyle oluşan çatlak tarzında bir kırık, sol diz altında sıyrık dışında sorun yoktu.

Hemen arkamızdan gelen araçlardan biri yardım için durdu. Motosikleti kaldırıp emniyet şeridinde orta sehpaya aldılar. Çarptığım o sert cismin ne olduğunu çok merak ediyordum. Geriye, çarpmanın olduğu yere doğru koşmaya başladım. O anda aynı yerde başka araçların çarpışan otolar gibi birbirine girdiğini gördüm, güvenlik endişesiyle gitmekten vazgeçtim. Motosikleti emniyet şeridinde öylece bırakıp eve gittik.

Gün ışığında, motosikletin tekerlerinin ne hale geldiğini daha detaylı inceleyince iyice şaşırdım. Bırakınız çarpmayı 100 km/saatin üzerinde süratlerde üstelik artçıyla giderken her iki lastiğinizin aniden patladığını düşünebiliyor musunuz? Bizim hem iki lastiğimiz parçalanmış hem de jantlarımız kırılmıştı! Atlattığımız tehlike velhasıl çok büyüktü.




Trafik ekipleri ile görüştüm. Çarptığım şeyin siyah, iri bir köpek ölüsü olduğu bilgisini aldım. Kazalardan sonra yoldan kaldırılmış. Motosikletin hasarı "köpek ölüsüne çarpmaya" benzemiyordu. Aslına bakarsanız kaza anında ilk hissettiklerimle sanki "çok sert bir metal parçasına veya asfalt seviye yükseltisine" çarptığımı zannetmiştim. Benden sonra aynı yerde kaza yapan araçlar kendi aralarında uzlaştıkları için trafik kaza kayıtlarına geçmemiş. Onlara da ulaşamadım. Emniyet yetkililerinin ilk açıklamalarına reaksiyon gösterdim, olamaz dedim. Onlar da bana köpek iskeletinin başka kazalarda ne büyük hasarlara sebebiyet verdiğine dair örnekler verdiler... Neyse gözlerimle görmediğim bir şey, söylenenleri aktarıyorum.

Hafif bir virajda bariyerler arasından en soldaki dördüncü şeride sarkan bitki yapraklarının da etkisi olabilir; hatırı sayılır bir süratle gecenin karanlığında TIR’ı sollarken asfalt üzerinde çarptığım cismi göremedim. Bilinmez, belki de köpeği “görmediğim” için kurtulduk. Öyle ya dördüncü şeritte , sağında TIR solunda otoban bariyerleri, o süratle giderken önümüzdeki köpek ölüsünü aniden fark etseydik yaşayacağımız panikle belki de ya TIR’ın altına girecek ya da bariyerlere çarpacaktık!

Olaydan sonra bir buçuk ay kadar motosiklete binemedik. İçimizden gelmedi. Tarz değiştirelim dedik. 1200 RT’nin test sürüşünü yaptık ama 1200 GS den sonra onu da beğenmedik. Kendi motosikletimizin tarzı sürüşte sanki daha güvenli geldi bize. Lastikleri, jantları, amortisörleri vs. serviste kaskodan yenilenmiş olarak, eskisinden daha iyi durumda gelince aynı motosikletle yola devam etme kararı verdik. Biraz da motosikletimizin uğuruna inandık... Şimdi bile 1200 GS’ in iki binli devirlerde çıkardığı gürültü bana o boğuşma anını, eşimin çığlıklarını hatırlatıyor ve irkiliyorum..

Motosikletlerde Telli Jant mı yoksa Döküm Alaşım Jant mı?
Spoked Wheel or Cast Wheel ?


Bana önceleri bu soru çok anlamsız gelirdi.” Enduro tarzı motosikletler doğası gereği zaten telli jantlı olmak zorunda; diğerler için de ne fark eder, zevkinize göre seçin gidin, neyi tartışıyorsunuz” derdim. Bu kazadan sonra aynı soruyu ben de sormaya başladım. Bu tarz darbelerde acaba hangisi daha güvenli?

Onu bunu bilmem, motosikletin markası, jantları, modeli, 1978 yılında alınmış motosiklet ehliyetinin kazandırdığı tecrübe (o zamanlar araba ehliyeti ile motosiklet kullanılsa da ayrıca bir motosiklet ehliyeti de almıştım), eşimin artçı olarak soğukkanlılığı hayatta kalmamızda şüphesiz önemli faktörlerdi. Ama bunların hepsinin ötesinde emin olduğum tek bir şey var:

Bağışlandık; ailelerimize, sevenlerimize ve belki de hastalarımıza...

Kazasız günler dilerim.

Dr. M. Davut TOKLU
Çocuk Hastalıkları Uzmanı
davut@toklu.net


Copyright © Endurocu.Com
 
 
  İlgili Bağlantılar


 

  Haber Puanlama

Ortalama Puan: 5
Toplam Oy: 2


Lütfen bu haberi puanlamak için bir saniyenizi ayırın:

Mükemmel
Çok İyi
İyi
İdare Eder
Kötü

 

  Seçenekler

 Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa

 Bu Haberi Arkadaşına Gönder Bu Haberi Arkadaşına Gönder

 


 
 
Yorumlar yazarlarına aittir. İçeriklerinden biz sorumlu tutulamayız.
 
 


 
 
Anonim kullanıcı yorum yazamaz, lütfen kayıt olun
 
 


 
 
Re: Ölseydim yazamazdım. Kurtuldum, paylaşıyorum (Puan: 1)
Gönderen: HTBAYDAR Tarih: 22.04.2009 Saat: 23:56
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Büyük geçmiş olsun... Tüm motor kullanıcılarından uzak olsun...


 
 

 
 
Re: Ölseydim yazamazdım. Kurtuldum, paylaşıyorum (Puan: 1)
Gönderen: vetmemo Tarih: 23.04.2009 Saat: 15:25
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Bence ızgarası olmayan logarın içine giren bir cantın görüntüsü mevcut.Kesinlikle bir köpeğe
çarpma durumu değil.Keşke sebep olan şey saptansaydı.Çalınan logar kapakları,ızgaralar maalesef ölümlere sebep olabiliyor.Çok geçmiş olsun.


 
 

 
 
Re: Ölseydim yazamazdım. Kurtuldum, paylaşıyorum (Puan: 1)
Gönderen: TA6B Tarih: 23.04.2009 Saat: 20:28
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Büyük geçmiş olsun. Çarptığınız cisim her ne ise verilmiş sadakanız varmış. Hem ön hemde arka jantın bu hale gelmesi kazanın vahimetini özetliyor. Bu kazayı sıyrık almadan atlatmanız büyük mucize gerçekten. Ümit ederim bu son kazanız olmuştur. Yolunuz açık olsun dostlar...


 
 

 
 
Re: Ölseydim yazamazdım. Kurtuldum, paylaşıyorum (Puan: 1)
Gönderen: hoca Tarih: 25.04.2009 Saat: 13:14
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Kendınıze daha ufak hakım olabıleceğiniz bır model alın yaş ılerlıyor 1200 fazla gelır sıze.


 
 

 
 
Re: Ölseydim yazamazdım. Kurtuldum, paylaşıyorum (Puan: 1)
Gönderen: lacivert Tarih: 27.04.2009 Saat: 14:35
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Büyük geçmiş olsun Davut.Sana ve eşine geçmişler olsun.
Çok üzüldüm , sizinle beraber hissettim yaşadığınız o gergin anları..
Şükür çok ucuz kurtulmuşsunuz.

Ne olur yeni acılar olmasın..
Daha sakin..daha dikkatli..Daha az risk alarak..

Sevgi ve dostlukla..

Lacivert / Dr Ufuk Özışık İç Hast Uzmanı


 
 

 
 
Re: Ölseydim yazamazdım. Kurtuldum, paylaşıyorum (Puan: 1)
Gönderen: motorotodaniyi2 Tarih: 18.05.2009 Saat: 15:05
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Geçmişler olsun!...


 
 

 
 
Re: Ölseydim yazamazdım. Kurtuldum, paylaşıyorum (Puan: 1)
Gönderen: azman Tarih: 26.05.2009 Saat: 22:06
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
IYI AKŞAMLAR DAVUT BEY BENDE 1 HAFTA ONCE SAMSUNDAN GELİRKEN ASFALTTA IKI CANTI BURKTUM SİZİ ENIYI BEN ANLARİM YAZINIZI VE RESİMLERİNİZİ GÖRDÜM ÇOK GEÇMİŞ OLSUN RİZEDEN SELAMLAR..


 
 

 
 
Re: Ölseydim yazamazdım. Kurtuldum, paylaşıyorum (Puan: 1)
Gönderen: altunkan Tarih: 16.05.2009 Saat: 21:24
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
çok geçmiş olsun diyorum ve kazanın ne olduğu ve nasıl olduğu değil hiç olmaması dileğiyle , hoşçakalın..


 
 

 
 
Re: Ölseydim yazamazdım. Kurtuldum, paylaşıyorum (Puan: 1)
Gönderen: Aybar Tarih: 02.06.2009 Saat: 10:03
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Gecmis olsun umarim bu son olur


 
 

 
 
Re: Ölseydim yazamazdım. Kurtuldum, paylaşıyorum (Puan: 1)
Gönderen: pilot06 Tarih: 06.06.2009 Saat: 16:08
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
dostum gerçekten allah sizleri sevdiklerinize bağışlamış çok büyük bir tehlike atlatmışsınız çok büyük geçmiş olsun. ayrıca keşke konuyu araştırıp neye çarptığınızıda görseydiniz aslında hepimiz için daha sağlıklı olurdu ama olsun önemli değil yalnız şunu söylemeliyi ben araba ile küçük bir köpeğe çarptığımda kü çük köpek radyatörün metal kısmını kırmıştı belki söyledikleri doğru olabilir ama arbanın 4 motosikletin 2 tekeri var unutmamak gerekir. tekrar büyük geçmiş olsun diyor bu unutulmaz anıları bizimle paylaşma cesaretinden dolayı seni kutluyorum. sevdiklerinle ömürboyu kal.


 
 

 
 
Re: Ölseydim yazamazdım. Kurtuldum, paylaşıyorum (Puan: 1)
Gönderen: YYUCE Tarih: 23.06.2009 Saat: 16:09
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Büyük geçmiş olsun, allah beterinden saklasın, küçük sadakalar büyük belaları defeder verilmiş sadakanız varmış. Hala merakımı alamadığım şey şu, nasıl bir köpek ölüsü üzerinden geçipde böyle 90 derecelik bir açıyla cantı yamulttunuz anlamıyorum. Yıllar önce Boğaz köprüsü üzerinde seyreden bir kamyonetten düşen bir aliminyum kornej, Ortaköy köprü altında giden yayanın kulağını koparmıştı Tahminen sizden önce trafikte seyreden bir araçtan sert bir cisim düşmüş olabilir( odun, demir vs.) Siz de onun üzerinden geçmiş olabilirsiniz, ama trafik polisine de hak vermiyor değilim 2 kişinin öldüğü bir motor kazasında önündeki araca çarpan sürücünün motorun benzin deposunu kağıt gibi buruşturduğunu hayretle gördüm. Çocukluğumda yola düşen taşları kenara çeken yaşlılar şöyle derdi.'' Sadakadır yavrum birinin başına iş açmasın'' şimdi onları daha iyi anlıyorum çok zaman ben de aynı şeyi yapıyorum. Motor kazası geçirip ben artık binmiyorum diyen çok insan gördüm, bu tür kazalar ulu yaratanının bize bir ikazı bir avansı ders almayız mutlaka ama bunlar veya başkalarının hatası bizim sonumuz olmamalı bir insan kolay mı yetişiyor az mı emek var sizin ve bizlerin üzerinde kötü bir rüya idi geçti hayırlara vesile olsun. İyiki paylaştınız tecrübe hanemize çok ucuz bir deneyimi yazdık inşallah başka bir daha olmaması dileğimizdir. Hoşçakalın


 
 

 
 
Re: Ölseydim yazamazdım. Kurtuldum, paylaşıyorum (Puan: 1)
Gönderen: Lilya Tarih: 16.07.2009 Saat: 16:48
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Şu an, ellerimin üzerindeki iyileşmeye çalışan yaralara bakıyorum bir yandan...

Yazdıklarınızı soluksuz okudum. İçim titredi, yine yeniden TEM otobanda metrelerce sürüklendim.

Kurtuluşunuz, aynı zamanda edebi değerle yazdığınız için öykünüz için sizi kutluyorum.


 
 

 
 
Re: Ölseydim yazamazdım. Kurtuldum, paylaşıyorum (Puan: 1)
Gönderen: haktan Tarih: 20.08.2009 Saat: 21:24
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Çok geçmiş olsun Davut bey verilmiş sadakanız, yaşanacak ömrünüz varmış. Umarım bu ilk ve son kazanız olur. Sağlıklar dilerim



Re: Re: Ölseydim yazamazdım. Kurtuldum, paylaşıyorum (Puan: 1)
Gönderen: tigerblood Tarih: 01.10.2009 Saat: 00:21
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
bence bir köpeğin olması mümkün değil.. !!hani et parçaları kan veya kıl hiçmi yapılmamış motorun tekerleklerine radyatörüne..hadi onu geçtim bir bmw den bahsediyoruz alaşımlı bir cant .. kalitesinin kötü olmıyacağına eminiz '!!! bukadar kıvrılıp burkulamaz .. kesinlikle köpek değil...


]

 
 

 
 
Re: Ölseydim yazamazdım. Kurtuldum, paylaşıyorum (Puan: 1)
Gönderen: sfasvm Tarih: 02.12.2009 Saat: 21:39
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
öncelıkle çok geçmiş olsun.sızede eşinizede motorunuza da
bence bu pek köpek işi gibi degıl.
köpek kemıklı ve serttir ama bu kadarda olacagını sanmam.bu daha çok kasis-hendek-gıbı keskın hatlı bır sey.
ama her neyse allah korumuş.
kazasız gunler..


 
 
Bilgi & Servisler

Foto Galeri



Etiketler

endurocu motosiklet enduro redbull

ikiteker haberler yarışlar geziler

motokros macera kamp festivaller

forumlar xfighters dragyarışları

motogp seatosky supermoto dakar

Twitter

Web sitemizde yayınlanan en son güncel haberler, makale ve duyurulardan anında haberdar olmak için tarayıcınızda anlık bildirimleri etkinleştirebilirsiniz. Bu ücretsiz bir servistir...

Bildirimleri Etkinleştirin

Copyright © 2004, Tüm Hakları Saklıdır

endurocu   endurocu   endurocu   endurocu   endurocu

Ana Sayfa   Üyeler   Yazarlar