Kaybedilenlerin ardından 2 çift lafım var...
15 Mayıs 07 ‘de çok sevdiğimiz can dostumuz Ramis Paksoy’u kaybettik. O günden bu güne çenem ve dişlerim birbirine kenetli ve kilitli bir halde dolaştım. Ne ağzımı açabildim ne de hissettiklerimi dile getirmeyi becerebildim. Çenemin ağrısı kalbime, kalbimin ağrısı da aklıma yansıdı. Açabildiğim kadar kelimelerimle ve onun vefatıyla dostlarla paldır küldür ordan oraya koşturmalarımızdan sonra da rahatlayamadım. Sanırım bir dost daha kaybedersem uzun süre de rahatlayamayacağım.

4-5 ay önce dış etkenlere maruz kalarak yapmış olduğum ilk küçük hasarlı asfalt kazam sonrası bir müddet motordan uzaklaşma psikolojisiyle kısa bir boğuşmadan sonra, bu işe daha da sarıldım. Motora olan tutkuma mı? Hayır kişileri bilinçlendirme adına yaptığım çalışmalara, üstlendiğim misyonun birkaç nebzesinden daha farklı bir dönüşümle hareket etmeyi planladım. Aslında anladım ki kelimeler inanın belki de ilaç ama bana mısın demeyenler adına kapkaranlık bir boşluk. Anlatarak olmuyorsa bu işi sinemaya mı dökmek lazım? Ya da en kökene, başladığı yere mi dönüp bakmak lazım? Ya da belki kişilerin geçmişlerine. Elbette içinde tonlarca etken yatıyor. Geçmiş, yaşam tarzı, eğitim, psikoloji, bilinçsiz tutku ile , bu tutkularına teslim olmak.

Çok hassas bir konu ama bu hassaslığın yanı sıra çok da basit. Bu kadar basitlik ve kolay çözüm varken boşvermişlik neden? Tüm bunlara rağmen bir ömür susmamaya karar verdim. Yeni motosiklet alacak gençlere yine aynı tavsiyem; 1 beden büyük pantolon alarak rap tazı yaşamı getirmekle birlikte, pantolon hep poponuzdan düşecek ve düştüğünde de yürüyemez hale geleceksiniz. Sorun, araştırın, soruşturun, yoksa bu maalesef kaçınılmaz..! Kazalarda insan hayatına mal olan nedir? Ya bu durumda arkanızda yaşlı gözlerle bıraktıklarınızın durumu? Onlara haksızlık değil mi bu? Daha ne kadar nice dostlar kaybedeceğiz? Yaşamını riske atanlara da dilimde tükenen kelimelerin tekrar çoğalmasıyla yine bağırıyorum ; önce eğitim, sonra FULL KORUMA ve sonra da bilinçli ve güvenli sürüş.

Her daim bu işe gönül vermiş kasksız kafaların beyninde FULL KORUMA vıdı vıdısı yapan kadın olarak yaşamaya devam edeceğim ama geride kalanlara dopdolu “Keşkeler” ve Allah’tan rahmet dilemekten başka bir şey kalmıyor. Her ne kadar vıdı vıdılarımla sevilmesem de ; sevenlerin tek canıyım, can bu, kendi canından da öte..!

Hayat çok kısa ve bizler bir ipin üstündeyiz ve o ipin kopmaması için sımsıkı sarılmalıyız bence.

Seni çok özlüyoruz Ramis.

Tekerleriniz her daim bilinç ve güvenle dönsün.!

Sevgiyle ve dostça kalın!
Yazar: Şebnem AYDİNÇ
Tarih: 2008-08-10


Bu Köşe Yazısının yer aldığı yer: Endurocu - Motosiklet ve Enduro Haberleri, Gezi, Kamp
http://www.endurocu.com

Bu Köşe Yazısı için adres:
http://www.endurocu.com/modules.php?name=Kose_Yazilari&op=viewarticle&artid=30